Herkese merhabalar. Bu sitedeki ilk yazım "Devlet baba" kavramı üzerine olacak. Bazı kişilerden ; "devlet baba vergileri artırdı, devlet baba gıda ve kömür yardımı yaptı.. " gibi cümleler duyarız.. Peki devlete neden "Devlet baba" denir, gelin beraber inceleyelim..
Bizim devletimizde olduğu gibi, bütün devletlerin kurulma amaçları vardır ve genel olarak bu amaçlar aynıdır.. Adalet ve güvenliği sağlama, dış tehlikelere karşı birlikte hareket etme, doğal afetlerin vermiş olduğu zararlardan korunma, kolay iş imkanlarının sağlanması,
İlk olarak devletin asli görevleri vardır. Bu görevler 1982 anayasasına göre şöyledir;
Peki devlet nasıl babalık yapar? diye soracak olursak, bir kaç örnekle sorumuzun cevabına ulaşabiliriz.
Enflasyondan fiyatlar artar evet, ancak bazı malların fiyatları her zaman çok yüksektir. Çünkü bu mallardan temel gıdalardan alınan mallara oranla daha fazla vergi alınır.
Örneğin; Sigara, alkol, kola..
Sigaranın perakende satış fiyatı ve vergisine bakarsak (verilerin tamamına kaynaktaki linkten ulaşabilirsiniz)
Bir paket sigaradan alınan vergi oranı aslında sigaranın gerçek fiyatının 6-7 katı kadar olduğunu görebiliriz.
Yani her aldığının bir paket sigaraya ödediğiniz ortalama %85 vergi var. Bu durumda siz sigaraya çokta fazla bir tutar ödememiş oluyorsunuz, ödediğiniz tamamen "sigara tüketme" vergisi..
Peki bu durum kola da nasıl? (veriler Şükrü KIZILOT'un haberine aittir.)
Kola'nın rengini veren coco bitkisi uyuşturucu olarak kabul edilmektedir.
Kolaya eklenen yüksek oranda şekerde bu tohumla birleşince beyni köreltmek için birebir içecek haline geliyor. Bu yüzden vergi oranı da yüksek bir içecek.
Görüldüğü gibi devlet vergi kaynağının çoğunu "sağlığa zararlı mallar"dan sağlıyor. Ve bu vergilerin çoğunu düzenli bir şekilde her yıl başında arttırıyor.
Tabi ki tam olarak yasaklamıyor, ancak hem vergi kaynağını sağlam temellere oturtmak hem de tüketimine belirli bir sınır koymak için bu tarz mallardan yüksek vergiler alınıyor.
Peki sadece babalık vergi arttırmayla mı olur? Tabi ki hayır.
Devletin firmalara ve bireylere yapmış olduğu sübvansiyonlar mevcuttur. Örneğin yeni doğum yapan anneye süt ve bez yardımı, yaşlılara bakım maaşı, işsizlik sigortaları, engelli maaşları, çalışamayacak durumda olan annelere maaş, evlenenlere belirli bir miktar çeyiz parası, şehit ailelerine maaş, muhtaç asker aileleri yardımı, gıda-erzak-yakıt yardımı; ayrıca, yeni bir iş kurmak isteyenlere ve firma sahiplerine daha uygun faizli krediler sağlayarak yardımda bulunulur.
Sonuç olarak devlet hem kendi halkının sağlığını düşünmek, hem de kendi halkına yardım etmek zorunda. Evet, bireyler bu malları tüketmeye çok meyilli ancak bunların aşırı tüketimi; obezite, kanser.. gibi sağlık sorunlarına yol açtığı için devletin belirli önlemler alması gerekiyor. Çünkü devlet bu konuda ne kadar serbest bırakırsa daha çok tüketim olacak ve tüketim de sağlık sorunlarını, sorunlar ise sağlık harcamalarını artıracak.
Ekonomi Dünya sitesinde ilk yazım olduğunu belirtmiştim. Bu konuyu seçmemdeki amaç ülkemizde yaşanan stagflasyon nedeniyle devletin bu tarz yardımlarını artırması gerekmektedir.
Merve Nur YILDIRIM
Bizim devletimizde olduğu gibi, bütün devletlerin kurulma amaçları vardır ve genel olarak bu amaçlar aynıdır.. Adalet ve güvenliği sağlama, dış tehlikelere karşı birlikte hareket etme, doğal afetlerin vermiş olduğu zararlardan korunma, kolay iş imkanlarının sağlanması,
İlk olarak devletin asli görevleri vardır. Bu görevler 1982 anayasasına göre şöyledir;
Madde 5 - Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.Anayasada da görüldüğü gibi devlet vatandaşının "sağlığını, huzurunu, mutluluğunu,refahını.." düşünmek ve düzenlemek zorundadır. Ve bunun içinde bazı düzenlemeler yapar ki, bu düzenlemeler devlete "baba" gözüyle bakılmasını sağlar. Çünkü baba, herkesin gözünde, evladını koruyan, kollayan güçlü bir figürdür.
Peki devlet nasıl babalık yapar? diye soracak olursak, bir kaç örnekle sorumuzun cevabına ulaşabiliriz.
Enflasyondan fiyatlar artar evet, ancak bazı malların fiyatları her zaman çok yüksektir. Çünkü bu mallardan temel gıdalardan alınan mallara oranla daha fazla vergi alınır.
Örneğin; Sigara, alkol, kola..
Sigaranın perakende satış fiyatı ve vergisine bakarsak (verilerin tamamına kaynaktaki linkten ulaşabilirsiniz)
Bir paket sigaradan alınan vergi oranı aslında sigaranın gerçek fiyatının 6-7 katı kadar olduğunu görebiliriz.
Yani her aldığının bir paket sigaraya ödediğiniz ortalama %85 vergi var. Bu durumda siz sigaraya çokta fazla bir tutar ödememiş oluyorsunuz, ödediğiniz tamamen "sigara tüketme" vergisi..
Peki bu durum kola da nasıl? (veriler Şükrü KIZILOT'un haberine aittir.)
Kola'nın rengini veren coco bitkisi uyuşturucu olarak kabul edilmektedir.
Kolaya eklenen yüksek oranda şekerde bu tohumla birleşince beyni köreltmek için birebir içecek haline geliyor. Bu yüzden vergi oranı da yüksek bir içecek.
Görüldüğü gibi devlet vergi kaynağının çoğunu "sağlığa zararlı mallar"dan sağlıyor. Ve bu vergilerin çoğunu düzenli bir şekilde her yıl başında arttırıyor.
Tabi ki tam olarak yasaklamıyor, ancak hem vergi kaynağını sağlam temellere oturtmak hem de tüketimine belirli bir sınır koymak için bu tarz mallardan yüksek vergiler alınıyor.
Peki sadece babalık vergi arttırmayla mı olur? Tabi ki hayır.
Devletin firmalara ve bireylere yapmış olduğu sübvansiyonlar mevcuttur. Örneğin yeni doğum yapan anneye süt ve bez yardımı, yaşlılara bakım maaşı, işsizlik sigortaları, engelli maaşları, çalışamayacak durumda olan annelere maaş, evlenenlere belirli bir miktar çeyiz parası, şehit ailelerine maaş, muhtaç asker aileleri yardımı, gıda-erzak-yakıt yardımı; ayrıca, yeni bir iş kurmak isteyenlere ve firma sahiplerine daha uygun faizli krediler sağlayarak yardımda bulunulur.
Sonuç olarak devlet hem kendi halkının sağlığını düşünmek, hem de kendi halkına yardım etmek zorunda. Evet, bireyler bu malları tüketmeye çok meyilli ancak bunların aşırı tüketimi; obezite, kanser.. gibi sağlık sorunlarına yol açtığı için devletin belirli önlemler alması gerekiyor. Çünkü devlet bu konuda ne kadar serbest bırakırsa daha çok tüketim olacak ve tüketim de sağlık sorunlarını, sorunlar ise sağlık harcamalarını artıracak.
Ekonomi Dünya sitesinde ilk yazım olduğunu belirtmiştim. Bu konuyu seçmemdeki amaç ülkemizde yaşanan stagflasyon nedeniyle devletin bu tarz yardımlarını artırması gerekmektedir.
Merve Nur YILDIRIM