Çin’in değişen ekonomi politikası “ticaret savaşı” tehdidini boşa çıkarabilir
ABD Başkanı Donald Trump’ın defalarca dile getirdiği Çin’i ticaretle cezalandırma söylemi Trump-Xi zirvesi sonrasında müzakere vaadiyle değiştiABD Başkanı Donald Trump’ın defalarca dile getirdiği Çin’i ticaretle cezalandırma söylemi Trump-Xi zirvesi sonrasında müzakere vaadiyle değişti. Trump, Cumartesi günü yaptığı açıklamada Mar-a-Lago’da “muazzam iyi niyet ve dostluk” oluştuğunu söyleyerek, iki ülke arasındaki ticaret ilişkisini görüşmek için 100 günlük bir plan belirlendi. Çin Dışişleri Bakanlığı da websitesinden ticaret hattında düzgün tavır almayı kabul ettiğini belirtti.Politika yapıcılar tüketime dayalı büyümeyi teşvik ederken dünyanın en büyük ihracatçısı dış talebe daha az bağımlı hale geliyor.UBS Group ekonomistlerinin hesaplamalarına göre, Çin’de 40 milyon kişi ihracatla ilişkili sektörlerde çalışırken tarım dışı istihdamın yüzde 7’sini oluşturuyor. Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre hizmet sektöründe toplam istihdamın yüzde 43,5’i bulunuyor. Bu duruma göre yeni ekonomi yeni işlerin yüzde 70’ini oluşturuyor.Aynı zamanda dünyanın ikinci büyük ithalatçısı olan Çin birçok ülkeyle derin bağlantılar kuruyor. Bu, ABD liderliğindeki herhangi bir ticaret savaşının en yakın müttefiklerinden bazılarına zarar vereceği anlamına geliyor.Çin birçok ekonominin en büyük ihracatçısı konumunda. UBS’e göre, Tayvan, Malezya, Kore, Vietnam ve Singapur potansiyel ticaret savaşının Çin’de yaratacağı türbülanstan en çok etkilenecek ülkeler arasında. ABD’nin Çin’e karşı agresif tariflerinin etkileri ise Çin’in iç ve dış tedarik zinciri vasıtasıyla Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine kadar etkisini gösterecek.Ticaret savaşı ABD’nin elektronik üreticilerinin karşılıklı tedarik zincirlerini de tehdit edebilir. Çin’in ABD’ye ihracatındaki en önemli kategoriyi cep telefonları ve bilgisayarlar elektronik ürünleri oluşturuyor. ABD de Çin için en büyük tedarikçi konumunda ve korumacı politika dönüp dolaşarak ABD’li üreticilere zarar verecek.Ticaret savaşı, Çin’i gelir büyümesindeki itici güç olarak gören ABD’li çokuluslu şirketlere de zarar verecek. ABD’li şirketler Çin’in 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü’ne katılmasından önce her yıl Kongre’ye Çin’e en çok kayrılan ülke statüsü verilmesi için ciddi lobi yapmaktaydı. Şimdi Çin bu şirketlerle daha stabil bir ikili ilişki kurulması için işbirliği yapabilir.En kötü senaryoda bile Çin ekonomisinde oluşacak etki yönetilebilir olacaktır. Trump yönetiminin Çin’e karşı takınacağı tavır sektör sektör tarifelerin değerlendirilmesi ve ABD ticaret hukukunun güçlendirilmesi olacaktır. ABD Çin mallarına yüzde 15 tarife uygulasa bile Çin GSYH büyümesine etkisi yüzde 0,5 olacaktır. Çin yıllık yüzde 6,5 veya daha yüksek büyüme hedefini sürdürdükçe tarife değişikliği yönetilebilir gözüküyor.