Batıklar artacak iflaslara dikkat!
Takibi yapılan kredi oranının yüzde 20'lere çıktığı bildirildi. Finansın röntgenini geçen MMO'nın raporuna göre, batık krediler 2021'in en büyük sorunu olacak. Reel sektörde ise iflaslar ve el değiştirmeler yaşanabilir.
Türk finans sisteminin 2018'deki kur şoku öncesi yüzde 8-10 düzeyinde bir sorunlu kredi yüküne sahio olduğu tahmin ediliyordu. Bu hadiseden sonra BDDK eliyle bankalara yönelik stres testi yapılacağı açıklanmıştı. Bunun sonuçlarına vakıf değiliz. Ancak geçen iki yıllık dönemde Türkiye kısa bir durgunluk ve ardından küresek Kovid-19 salgını ve bu yılın son baharında yine bir kur şokuna maruz kaldı. Geçen günlerde gazetecilerle bir sohbet toplantısı düzenleyen Türkiye'nin en büyük özel bankasının Genel Müdürü, bankacılık sektöründe yakın izlemede olan krediler toplamının dört banka özelinde yüzde 20'ye yakın olduğunu bildirdi.
'FİRMALARI SIKIŞTIRACAKLAR'Makine Mühendisleri Odası (MMO) ise yılın son aylık ekonomi raprounu bu konuya ayırdı. Resmi istatistikler baz alınarak yapılan analizde özellikle haziran sonrası ucuzlatılan, genişletilen ve yıllık 1 trilyon TL’yi aşan kredi furyasının dönüşlerde yaratacağı sorunlara dikkat çekildi. Salgın nedeniyle geri ödemelerde sağlanan hoşgörünün sonuna gelindiği ve bankaların yeni yılda borçlu firmaları sıkıştıracağı; çok sayıda iflas, el değiştirmenin gündeme gelebileceğine işaret edildi.
SERT DARALMA ÖNLENDİ AMA...Analizde özetle şu görüşler yer aldı: “2018 ortalarından beri yaşanan küçülme, kredi musluklarını açmasıyla ve genişlemeci para politikalarıyla hafifletilmeye çalışıldı. Hem şirketlerin hem tüketicilerin krediye erişimi, özellikle kamu bankaları kullanılarak erişimi kolaylaştırılan kredi kullanımı özendirildi ve bu sayede ekonominin daha sert daralması önlenmek istendi. 2020 yılında GSYH’de ya yüzde 1 dolayında bir küçülme olacak ya da ekonomi küçülmeden, belki de yüzde 1 büyüyerek yılı bitirmiş görünecek.”
BORÇLULUK ARTTI“Genişlemeci para politikası, bir ölçüde hedefe ulaşmaya yaradı ama geriye hem şirketler hem tüketiciler kesiminde borçluluk hızla arttı ve kredilerin geri dönüşü ile ilgili endişeler de çoğalmaya başladı. Pandemi gerekçesiyle, yeniden yapılandırılan krediler, tahsili gecikmesine rağmen süresi uzatılan takipteki krediler ile 'top çevrildi' ama 2021, alacaklıların kapıya dayanacağı, borçluların uykularının kaçacağı bir yıl olmaya aday. Sadece son 12 ayda kredi hacminin yüzde 40’ın üstünde artırıldığı görülüyor. Yurtiçi krediler 8 Aralık itibariyle 3.7 trilyon liraya yükseldi. 2019 sonlarında 2.6 trilyon lira olan kredi stoku 1.1 trilyon TL lira arttı.”
SEKTÖREL BAZDA“Sektörel olarak bakıldığında miktarsal artışta ilk sıra tüketici kredileri ya da “bireysel krediler”de. Tüketici kredileri 12 ayda yüzde 46 arttı ve 260 milyar TL daha kredi kullanıldı. Tekstil, metal ana ve gıda sektörlerinin ilk 3 sırayı aldığı son yılın 254 milyar TL’lik taze kredi kullanımında inşaat girdisi üreten alt dal ile otomotivin her bir alt dalı 20 milyar TL’nin üstünde kredi kullandılar. Bunları, rafineri, kimya ve kauçuk alt sektörleri izledi. Çiftçilerin kredi borcu da 120 milyar TL’yi geçmiş durumda.”
TAKİBE ALINAN KREDİLER“Zamanında ödenmediği için takibe alınan krediler Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre ekim sonunda 166 milyar TL’ye yaklaştı. Tahsili gecikmiş alacaklar 2019 yılı sonunda toplam kredilerin yüzde 5.7’si iken 2020 Ekim ayında yüzde 4.5’e geriledi.
Ancak batık kredi oranındaki bu gerilemenin altında, bankaların donuk alacaklarına ilişkin 90 gün olan asgari gecikme süresinin, salgına karşı alınan önlemler kapsamında 31 Aralık 2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere 180 güne çıkarılmış olması ve bu önlemin yenilenerek 31 Haziran 2021’e kadar uzatılması, taksit öteleme ve yeniden yapılandırma uygulamaları yatıyor.”
BATIK MAKYAJLANDI“Bu tolerans, takibe düşmesi muhtemel kredileri henüz batık göstermiyor. 2021’de aynı durumun devam mı edeceği yoksa 90 gün uygulamasına geri mi dönüleceği henüz bilinmiyor. Bu, sadece batığı makyajlamak gibi okunabilir. Bundan sonra pandemi bitene kadar gelirler düşük, buna karşılık kredi desteği pek olamayacak.
Bu durumda şirketler kendi başlarının çaresine nasıl bakacaklar? Sahiplerinin, ortaklarının şirkete sermaye koyması, olmadı küçülmeye gitmesi, yeni ortaklıklar kurması ya da şirketi satması, kısaca yeniden yapılanması, daha önce kriz, daralma dönemlerinde deneyimlenmiş davranışlar. Kısacası, reel sektör için, en sancılı süreç başlıyor. Bu süreçte devlet şirketler için yönlendirici ve yol gösterici olursa sancı azalır, süre kısalır, dönüşümün maliyeti de düşer. Tersi, sert yaprak dökümleri olur.”
Takibi yapılan kredi oranının yüzde 20'lere çıktığı bildirildi. Finansın röntgenini geçen MMO'nın raporuna göre, batık krediler 2021'in en büyük sorunu olacak. Reel sektörde ise iflaslar ve el değiştirmeler yaşanabilir.
Türk finans sisteminin 2018'deki kur şoku öncesi yüzde 8-10 düzeyinde bir sorunlu kredi yüküne sahio olduğu tahmin ediliyordu. Bu hadiseden sonra BDDK eliyle bankalara yönelik stres testi yapılacağı açıklanmıştı. Bunun sonuçlarına vakıf değiliz. Ancak geçen iki yıllık dönemde Türkiye kısa bir durgunluk ve ardından küresek Kovid-19 salgını ve bu yılın son baharında yine bir kur şokuna maruz kaldı. Geçen günlerde gazetecilerle bir sohbet toplantısı düzenleyen Türkiye'nin en büyük özel bankasının Genel Müdürü, bankacılık sektöründe yakın izlemede olan krediler toplamının dört banka özelinde yüzde 20'ye yakın olduğunu bildirdi.
'FİRMALARI SIKIŞTIRACAKLAR'Makine Mühendisleri Odası (MMO) ise yılın son aylık ekonomi raprounu bu konuya ayırdı. Resmi istatistikler baz alınarak yapılan analizde özellikle haziran sonrası ucuzlatılan, genişletilen ve yıllık 1 trilyon TL’yi aşan kredi furyasının dönüşlerde yaratacağı sorunlara dikkat çekildi. Salgın nedeniyle geri ödemelerde sağlanan hoşgörünün sonuna gelindiği ve bankaların yeni yılda borçlu firmaları sıkıştıracağı; çok sayıda iflas, el değiştirmenin gündeme gelebileceğine işaret edildi.
SERT DARALMA ÖNLENDİ AMA...Analizde özetle şu görüşler yer aldı: “2018 ortalarından beri yaşanan küçülme, kredi musluklarını açmasıyla ve genişlemeci para politikalarıyla hafifletilmeye çalışıldı. Hem şirketlerin hem tüketicilerin krediye erişimi, özellikle kamu bankaları kullanılarak erişimi kolaylaştırılan kredi kullanımı özendirildi ve bu sayede ekonominin daha sert daralması önlenmek istendi. 2020 yılında GSYH’de ya yüzde 1 dolayında bir küçülme olacak ya da ekonomi küçülmeden, belki de yüzde 1 büyüyerek yılı bitirmiş görünecek.”
BORÇLULUK ARTTI“Genişlemeci para politikası, bir ölçüde hedefe ulaşmaya yaradı ama geriye hem şirketler hem tüketiciler kesiminde borçluluk hızla arttı ve kredilerin geri dönüşü ile ilgili endişeler de çoğalmaya başladı. Pandemi gerekçesiyle, yeniden yapılandırılan krediler, tahsili gecikmesine rağmen süresi uzatılan takipteki krediler ile 'top çevrildi' ama 2021, alacaklıların kapıya dayanacağı, borçluların uykularının kaçacağı bir yıl olmaya aday. Sadece son 12 ayda kredi hacminin yüzde 40’ın üstünde artırıldığı görülüyor. Yurtiçi krediler 8 Aralık itibariyle 3.7 trilyon liraya yükseldi. 2019 sonlarında 2.6 trilyon lira olan kredi stoku 1.1 trilyon TL lira arttı.”
SEKTÖREL BAZDA“Sektörel olarak bakıldığında miktarsal artışta ilk sıra tüketici kredileri ya da “bireysel krediler”de. Tüketici kredileri 12 ayda yüzde 46 arttı ve 260 milyar TL daha kredi kullanıldı. Tekstil, metal ana ve gıda sektörlerinin ilk 3 sırayı aldığı son yılın 254 milyar TL’lik taze kredi kullanımında inşaat girdisi üreten alt dal ile otomotivin her bir alt dalı 20 milyar TL’nin üstünde kredi kullandılar. Bunları, rafineri, kimya ve kauçuk alt sektörleri izledi. Çiftçilerin kredi borcu da 120 milyar TL’yi geçmiş durumda.”
TAKİBE ALINAN KREDİLER“Zamanında ödenmediği için takibe alınan krediler Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre ekim sonunda 166 milyar TL’ye yaklaştı. Tahsili gecikmiş alacaklar 2019 yılı sonunda toplam kredilerin yüzde 5.7’si iken 2020 Ekim ayında yüzde 4.5’e geriledi.
Ancak batık kredi oranındaki bu gerilemenin altında, bankaların donuk alacaklarına ilişkin 90 gün olan asgari gecikme süresinin, salgına karşı alınan önlemler kapsamında 31 Aralık 2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere 180 güne çıkarılmış olması ve bu önlemin yenilenerek 31 Haziran 2021’e kadar uzatılması, taksit öteleme ve yeniden yapılandırma uygulamaları yatıyor.”
BATIK MAKYAJLANDI“Bu tolerans, takibe düşmesi muhtemel kredileri henüz batık göstermiyor. 2021’de aynı durumun devam mı edeceği yoksa 90 gün uygulamasına geri mi dönüleceği henüz bilinmiyor. Bu, sadece batığı makyajlamak gibi okunabilir. Bundan sonra pandemi bitene kadar gelirler düşük, buna karşılık kredi desteği pek olamayacak.
Bu durumda şirketler kendi başlarının çaresine nasıl bakacaklar? Sahiplerinin, ortaklarının şirkete sermaye koyması, olmadı küçülmeye gitmesi, yeni ortaklıklar kurması ya da şirketi satması, kısaca yeniden yapılanması, daha önce kriz, daralma dönemlerinde deneyimlenmiş davranışlar. Kısacası, reel sektör için, en sancılı süreç başlıyor. Bu süreçte devlet şirketler için yönlendirici ve yol gösterici olursa sancı azalır, süre kısalır, dönüşümün maliyeti de düşer. Tersi, sert yaprak dökümleri olur.”