AT , ÜSKÜDAR VE 2020 ... !
Öncelikle ''DYP olarak Sayın İMAMOĞLU ' nu tekrar tebrik ediyor ve başarılar diliyoruz .
Her iki seçimde de sayın İmamoğlu na verdiğimiz tam desteğin ne kadar hakli gerekçelere
dayandığını son günlerde yaşayarak görüyoruz ,
23 Haziran seçim sonuçları son on yedi yılın en büyük siyasi kırılma noktası olup AKP için de
sonun başlangıcı gibi görünmektedir .
Seçim sonuçlarının görünen ve görünmeyen çok ciddi ve önemli siyasi mesajlar içerdiği hemen
herkesin malumudur .
Tüm Türkiye'nin adeta bir boy aynası olan İstanbul seçmeninin AKP ye güveni kalmamıştır .
Tam bir Türkiye mozaiği olan İstanbul seçmeni , AKP ' nin özellikle son yıllardaki ekonomi , dış
politika ve genel siyaset anlayışını benimsemediği artık ortadadır .
Seçmen AKP ve kadrolarından bıkmıştır .
Aynı yüz ve söylemlerden de .
Ve özellikle altı boş , yerine gelmemiş onca vaatlerden de yorgun düşmüştür .
AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan ' ın 23 Haziran öncesi bizzat sahaya inerek
bir anlamda , dolaylı olarak kendine de güven oyu istemiş ve ilk kez başarısız olmuştur .
Kuruluşundan bu yana aldığı tek ve en ağır seçim yenilgisi AKP ye seçmenin bir daha iktidar
da vermeyeceğinin sinyalidir .
Seçmen artık yeni yüzler , doğru , dürüst ve dilinden anladığı siyasetçiler istemektedir .
Sonuçta İmamoğlu fırtınasıyla şemsiye ters dönmüştür ve şemsiyenin bir önceki formuna
tekrar dönmesi mucizelere bağlıdır .
Gelinen bugünkü noktada AKP adeta bir mum gibi erime sürecine girmiştir . Son günlerde eski
AKP li ''ağır topların'' sert çıkışları AKP den bir yada iki yeni parti doğabileceği sinyalini de
vermektedir .
Özetle AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan ' ın altını hep çizerek vurguyla söylediği gibi ''atı alan
Üsküdar' a '' geçememiş ama AKP atla birlikte boğazın serin sularında kalmıştır .
Önemli bir başka konu ise 'Cumhurbaşkanlığı Hükumet sisteminin ' ilk bir yıllık karnesinde tek iyi
not görülmemesidir .
AKP bu durumu izah bile edememektedir .
Hayat pahalılığı , enflasyon ve işsizliğin diz boyu olduğu son dönemde boş masallarla yıllardır
Türkiye' ye vakit ve enerji kaybettirilmektedir .
Bu ekonomik tablo , sürekli zig zag çizen dış politik anlayışla :
Önümüzdeki süreçte ne AKP Türkiye ' yi taşıyabilir ,
ne de Türkiye AKP' yi .
Şunu da açıkça belirtelim artık kadro ve kabine değişikliği ne AKP ' ye , ne de ülkeye kesinlikle yarar
getirmeyecektir .
Aynı zihniyet ve anlayıştaki farklı isimlerin bu ülkenin birikmiş büyük sorunlarını çözmesi artık hayalden
öteye geçemez .
Doğru Yol Partisi , makul bir süre içinde örneğin Ekim 2020 de Başkanlık seçimiyle birlikte erken genel
seçimi , parlamenter sisteme geçiş hedefiyle Türkiye için çok önemli bir fırsat ve çıkış olarak olarak
görmektedir .
Bu tarihe kadar geçecek sürede tüm partilerin katkı verdiği milli mutabakat ve milli uzlaşı hükumeti
kurulması önemli bir adım olacaktır .
Bu yapılabilirse Türkiye daha fazla zarar görmeden geçiş dönemini çok daha kolay atlatabilir
DYP bir kez daha tarihi görevini yaparak uyarıyor :
Görünen köy kılavuz istemez....