ALTININ TARİHÇESİ VE 2017 KARNESİ
Altının insanlık ile tanışması beş-yedi bin yıl önceye dayanan bir zaman dilimine yayılmıştır. İnsanlık tarihinde değerli taşlar arasında gücün ve zenginliğin sembolü olarak tarih boyunca takı, günlük yaşantıda kullanılan kase ve/veya vazo gibi eşyalarda kullanılmış ilerleyen tarihlerde sikke ve yatırım amaçlı kullanımla sarı metale biçilen değer her geçen gün artmıştır. Altın doğada serbest halde bulunan ve kolay işlenebilen, parlak sarı renkte değerli bir elementtir. Günümüzde farklı renklerde de kullanılan, sarı ve kırmızı ve gün geçtikçe hayatımızda daha fazla yer alan metalin oksijen ile tepkimeye girmemesi, hava ve sudan etkilenmemesi ve dirençli bir yapıya sahip olması ile piyasada arz ve talebin her koşulda fiyatları belirlediğini söyleyebiliriz. Bu özelliği ile uzun dönemli saklama aracı olarak yıllar içinde ön plana çıkmaktadır.Kimyasal sembolü “Au” olan, Latince “Aurum” kelimesinden gelen ve “Parlayan şafak”anlamından türeyenaltının, yüzyıllar öncesine dayanan tarihi ilk olarak M.Ö 5000 yıllarında bakır ile karışık olarak Mısırlılar tarafından kullanıldığını söyleyebiliriz. Daha sonra,M.Ö. 4000 yıllarına doğru bu metali eriterek ayrıştırmayı ve işlenebilecek hale getirmeyi başarmışlardır. Dünyanın farklı bölgelerinde mücevherat ve ev eşyası olarak kullanımı yapılan tarihi kazılar ile ortaya çıkarılmıştır, Bugünkü Peru civarında takı olarak kullanılmasıyla veya Varna bölgesinde bulunan altın eşyaları ile tarihte kullanılmıştır. Takı haricinde vazo, kase gibi eşyaların yapımında kullanılan altının para olarak ilk kullanılması M. Ö. 3000 yıllarındaMısırlılar’a dayanmaktadır.Saf altın elde edilmesi sonrası Anadolu, Arap yarımadası ve Afrika’da da zaman içerisinde kullanılmaya başlanmıştır. M.Ö. 550 yıllarında Lidya Kralı Krezos tarafında altın sikke olarak bastırılmış ve yaygın bir ticaret aracı haline gelmiştir. Böylece mübadele(takas) yönteminden vazgeçilerek ticaret daha kolay hale gelmiştir.1800’lü yıllarda ise altın bilim sektöründe yer alarak, elektriğin iyi iletilmesi, ışınları yansıtması, termik enerji ve ısıyı iletme gibi sanayi sektörüne katkı sağlayacak kullanım alanları bulmuştur. 1887 yılında doktor olan Robert ve William Forrest ve kimyager John S. Mac Arthur siyanür kullanarak altın çıkartma patentini almışlardır. ABD’nin para birimi için altın standardını benimsemesi 1900 yılına kadar sürmüştür. Ancak, Başkan Franklin D. Roosevelt altın ihracını yasaklama kararı alarak altının dolarla değişimini durdurdu. Amerikan halkı sahip oldukları bütün altınları teslim ettiler ve altın için günlük fiyatlar belirlenmiştir.İkinci Dünya Savaşı sonrasında 1944 yılında ABD’nin küçük bir kasabası olanBrettonWoods’ta 44 ülkenin katılımı ile düzenlenen toplantı sonrasında Ons Altın’ın fiyatı altına endeksli tek para birimi olan dolara 35 Amerikan dolarına ile sabitlenmesi finansal sitemin bir dayanağı haline gelmiştir. 1970 yıllarına kadar süren bu süreç sonrasında sistemin çökmesi ile altın fiyatları serbest bir şekilde dalgalanmaya bırakılmış ve bugün için kullanılan vadeli ve Forex piyasalarının gelişmesinde bu gelişme önemli olmuştur. Günümüzde altın fiyatlarında değişimin dolara endeksli olarak gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Bununla birlikte, farklı gelişmelerinde altın fiyatları üzerinde, belirli konjonktür içerisinde, etkilerini finansal piyasalarda görmekteyiz. Genellikle güvenli liman olarak adlandırılan altının, kurumsal ve bireysel yatırımcılar tarafından enflasyona karşı değerlendirildiğini, dünya üzerinde oluşan jeopolitik risklerin derecesine göre talep gördüğünü ve bu gelişmelerden etkilendiğini söyleyebiliriz. Diğer taraftan reel faiz, merkez bankalarının rezervlerinde tuttukları altın oranında değişikliğe gidilmesi, altın fonlarının talepleri ve fiziki altın talebinde oluşan değişimlerin fiyatları genel anlamda etkilediğini belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum.Günümüzde, özellikle Ons Altın fiyatlarında 2008-2009 ABD mortgage krizi sonrasında 700 dolar seviyelerinden 2011 yılına kadar 1,900 dolar seviyelerinde tarihi zirvelerin oluştuğunu gördükten sonra, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) parasal genişleme ve tahvil alımına başlayarak bilançosunu 5-6 kat arttırarak politika değişikliğine gitmesi ile altın fiyatlarının gerilediğini görüyoruz. 2015 yılının sonunda bu geri çekilmenin altın fiyatlarının 1,045 dolar seviyelerine kadar geri çekilmesine neden olduğunu görüyoruz. 2016 yılı sonu ve içinde bulunduğumuz yılın başlarında ikinci bir geri çekilme hareketi ile 1222 dolar seviyelerine geri çekilen altında Donald Trump’ın Başkan seçilmesi ve yeni yıl ile birlikte altının yükseliş hareketine başlaması ile son fiyatlamaların 1220-1240 dolara aralığında gerçekleştiğini görüyoruz.Altının yurt içinde Ons ve Gram Altın olarak fiyatlamalarına baktığımızda, Ons Altın’ı etkileyen faktörlerin başında Dolar geldiğini, Gram Altın’da ise Ons Altın’daki fiyat hareketlerine ve ayrıca kur tarafındaki fiyatlamalara bakarak temel ve teknik anlamda değerlendiriyoruz. Ons altın tarafı ile başlarsak temel anlamda değerlendirdiğimizde 2011 Eylül ayı başında gördüğü tarihi zirve olan 1900 dolar seviyelerinden başlayan aşağı yönlü hareketin on yıl sonra ilk olarak Amerika Merkez Bankası’nın (Fed) 25 baz puanlık faiz artışına gittiği 15-16 Aralık 2015 toplantısına kadar devam ettiğini ve 1046 dolar seviyelerinde sonlandığını söyleyebiliriz. Temel anlamda düşük faiz politikası ve parasal genişleme politikalarının Fed tarafından uygulamaya alınması ve 2008-2009 krizinden sonra alınan önlemlerde riskli varlıklara ve sermaye piyasalarına olan sermaye akışı ile bu fiyatlamanın gerçekleştiğini söyleyebiliriz. 2015 sonuna kadar satın alınan bu senaryonun ilk faiz artışı ve 2017 içerisinde olası iki ek faiz artışı ile destekleneceği beklentisi ile Ons Altın’da satışların devam ederek altından çıkışlara neden olduğunu söyleyebiliriz. 2017 yılına geldiğimizde ise ABD’de seçimlerinden Trump isminin çıkması ile başlayan düşüş trendi ile altın fonu talebi ve dönemsel fiziki altın talebinin azaldığını görüyoruz.Teknik olarak değerlendirdiğimizde özellikle 1300 Dolar seviyesinden gelen kayıpların Trump’a olan beklentilerin karşılanmaması ve Fed politikalarının beklentilere paralel gerçekleşmesi ile telafi edilmeye çalışıldığı görülüyor.Son dönemde, ABD tarafında açıklanan verilerin istihdam, enflasyon, büyüme gibi ana ekonomik göstergelerin bazılarında Fed beklentilerine ulaşılması, özellikle enflasyon tarafında uzun bir aradan sonra yüzde 2’lik yıllık hedefe ulaşmak anlamında veri akışının ve gelişmelerin olumlu yönde iyileşmesi, ABD tahvil faizlerinde yukarı yönlü hareketlereneden oluyor. Diğer taraftan Dolar’da meydana gelen sınırlı değerlenmeyle beraberOns Altın’da da belirli zaman aralıklarında aşağı yönlü fiyatlamaları gündeme getiriyor. Tüm bu beklentiler ile birlikte 1220 Dolar aşağı kırılmadığı sürece özellikle 200 günlük hareketli ortalaması olan 1257 Dolar üzerinde kalmaya devam ederse Ons Altın’da kademeli olarak 1280 ve orta vadeli hedef olan 1300seviyelerinin yıl içerisinde test edilmesi muhtemel gibi gözüküyor. EKONOMİ
17 Aralık 2017 - 14:32
ALTININ TARİHÇESİ VE 2017 KARNESİ
EKONOMİ
17 Aralık 2017 - 14:32