Yerli makine kullanımı için acil tedbir alınmalı
Makine sektörü için yerlilik oranını zirveye taşımanın koşulunu, 'Nitelikli çelik ve endüstriyel elektronikte yerli arzın oluşmasıdır' diye özetleyen MAİB Başkanı, ithal makineye talebi azaltacak bir teşvik mekanizması kurgulanmasını istedi Yerli makine kullanımı için acil tedbir alınmalı
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) yılın ilk ayında, makine ihracatının 10.4 milyar dolar olduğunu açıkladı. Sektörün ihracatı, ilk sek,z ay sonunda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.6 azaldı. Yılın ilk yarısında dünya makine ticaretinin yüzde 19 daraldığı göz önüne alınırsa Türk makine sanayiinin süreci en iyi idare eden oyunculardan biri olduğunun daha net görülebileceğini belirten Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Yıl sonuna kadar dünya makine ticaretindeki kayıp 500 milyar doları bulacak. Evet, pasta önemli ölçüde küçüldü ama Türk makine sektörü sert rekabete rağmen kaybını en az seviyede tutacak” dedi.
DOKUZ AY ZORLU GEÇECEK
“Ellerindeki sipariş durumunu sorduğumuz imalatçılarımızın büyük bölümü, önümüzdeki üç ile dokuz ay arasındaki sürecin sektör için çok zorlu geçeceğini belirtti. Bugün itibarıyla telafi edilemez bir hasarımız yok ancak artık makine sektörüne kayıtsız şartsız sahip çıkma zamanı” diyen Karavelioğlu, yıl sonuna kadar dünya makine ticaretindeki daralmanın 500 milyar doları bulacağını ancak bundan böyle teknolojisi yüksek ürün gruplarının önünün daha da açılacağına dikkat çekti. Karavelioğlu, şunları kaydetti: “Evet, pasta önemli ölçüde küçüldü ama Türk makine sektörü sert rekabete rağmen kaybını en az seviyede tutacak. 36 OECD üyesi içinde, makine ihracatında en yüksek yerli katma değer oranına sahip altıncı ülkeyiz. Bu durum dünyada çökmekte olan tedarik zincirlerinden rakiplerimiz kadar etkilenmeyişimizin de sebebi. Bu başarı bizi bir konfor alanına hapsetmiyor, çünkü yerlileşememiş ihtiyaçlarımız için rakiplerimize kaynak aktarmayı sürdürüyoruz. Yerlilik oranımızı zirveye taşımamızın koşulu, nitelikli çelik ve endüstriyel elektronikte yerli arzın oluşmasıdır.”
KAPASİTENİN ÜÇTE BİRİ BOŞTA
İmal ettikleri makineleri dünyanın 200 ülkesine ihraç ettiklerine dikkat çeken Karavelioğlu,
“Ülkemizin makine sektörünün sağladığı rekabet gücünü arkasına alması gerekiyor fakat toplam kapasitemizin üçte biri hala boşta bekliyor” bilgisini verdi. Kapasiteler boş kaldığı müddetçe makine imalatçılarının yeni ya da tevsi modernizasyon yatırımı yapmayacağına ve siparişler eski seviyesine yükselene kadar yatırımlarını erteleyeceğine işaret eden Karavelioğlu, şunları söyledi:
“Ülkemizin makine sektörünün sağladığı rekabet gücünü arkasına alması gerekiyor fakat toplam kapasitemizin üçte biri hala boşta bekliyor” bilgisini verdi. Kapasiteler boş kaldığı müddetçe makine imalatçılarının yeni ya da tevsi modernizasyon yatırımı yapmayacağına ve siparişler eski seviyesine yükselene kadar yatırımlarını erteleyeceğine işaret eden Karavelioğlu, şunları söyledi:
“Firmaların temmuz sonu durumunu ve sene sonuna dair beklentilerini sorguladığımız son ankette, imalatının normal düzeyde sürdüğünü söyleyen firmaların oranı yüzde 50'nin altında kaldı.
Ellerindeki siparişleri üç aya kadar tamamlayacaklarını söyleyen firmaların oranı ise yüzde 78.8 düzeyinde. Oysa sektörün doluluk ortalaması normal zamanda 6-12 ay arasında değişir. Yani siparişler tamamen durursa her 5 firmadan 4'ü üç aya kadar boşa çıkacak. Bu durum, sanayi, enerji, madencilik, inşaat, altyapı ve sair hizmet sektörlerinden kullanıcıların yatırımlarının hala askıda olduğunu gösteriyor.
Ellerindeki siparişleri üç aya kadar tamamlayacaklarını söyleyen firmaların oranı ise yüzde 78.8 düzeyinde. Oysa sektörün doluluk ortalaması normal zamanda 6-12 ay arasında değişir. Yani siparişler tamamen durursa her 5 firmadan 4'ü üç aya kadar boşa çıkacak. Bu durum, sanayi, enerji, madencilik, inşaat, altyapı ve sair hizmet sektörlerinden kullanıcıların yatırımlarının hala askıda olduğunu gösteriyor.
'İLAVE VERGİLER İRADE BEYANIDIR'
2020 yılının ilk altı ayında 5.5 milyar dolarlık yabancı makine ve teçhizatın koruyucu tedbirlerden muaf olarak ithaline de onay verildiğini belirten Karavelioğlu, "Yatırım teşvik sistemi ile sağlanan avantajlar, kur riskine rağmen yatırımcıyı ithal makineye yönlendiriyor. Büyük proje ve özellikle de sınai yatırımlarda yerliliği özendiren, destekleyen mekanizmaların hayata geçemeyişi büyük zaaf oluşturuyor.
Arsa, bina sair ihtiyaçları dikkate almayıp sadece makine ve teçhizat için ayrılan bütçelere bakıldığında; hizmetlerde yüzde 73’e, madencilikte yüzde 68’e, tarımda yüzde 94’e, enerjide yüzde 54’e ulaşan yerli makine tercihinin, imalat sanayisinde yüzde 36’da kalıyor.
Bu durum, Türkiye’nin yatırımlarının yarıdan fazlasını yapan imalat sanayimizin yabancı teknolojiye bağımlılığını uzun yıllar sürdüreceği anlamı da taşıyor. Rakiplerin teknoloji geliştirmesini destekleyerek bir bakıma bindiğimiz dalı kesiyoruz. İthal makineye talebi azaltacak bir teşvik mekanizması kurgulanıp yerli imalatımız desteklenirse, cari açığımız derhal ve olumlu yönde etkilenecektir. Öte yandan, belli ülkelerin mallarına karşı koyulan ilave gümrük vergileri sınırlı alanlar ve oranlar bakımından henüz etkin görünmese de irade beyanı olmaları bakımından önemlidir. Bu uygulamalar yaygınlaştırmalı ve oranlarda mütekabiliyet sağlanmalıdır.”
Arsa, bina sair ihtiyaçları dikkate almayıp sadece makine ve teçhizat için ayrılan bütçelere bakıldığında; hizmetlerde yüzde 73’e, madencilikte yüzde 68’e, tarımda yüzde 94’e, enerjide yüzde 54’e ulaşan yerli makine tercihinin, imalat sanayisinde yüzde 36’da kalıyor.
Bu durum, Türkiye’nin yatırımlarının yarıdan fazlasını yapan imalat sanayimizin yabancı teknolojiye bağımlılığını uzun yıllar sürdüreceği anlamı da taşıyor. Rakiplerin teknoloji geliştirmesini destekleyerek bir bakıma bindiğimiz dalı kesiyoruz. İthal makineye talebi azaltacak bir teşvik mekanizması kurgulanıp yerli imalatımız desteklenirse, cari açığımız derhal ve olumlu yönde etkilenecektir. Öte yandan, belli ülkelerin mallarına karşı koyulan ilave gümrük vergileri sınırlı alanlar ve oranlar bakımından henüz etkin görünmese de irade beyanı olmaları bakımından önemlidir. Bu uygulamalar yaygınlaştırmalı ve oranlarda mütekabiliyet sağlanmalıdır.”