DOLARA ENDEKSLİ ÜLKE EKONOMİLERİ
Küreselde doların değer kaybetmesi ihtimali ve Amerika’nın gücünün çökmesi beklentileri ne kadar gerçekçi?
Son zamanlarda piyasalarda konuşulan Amerika’da çöküşün başladığı, ekonomik darboğazın oluşacağı ve bunun da para piyasalarında Dolar’ın gücünü kaybedeceği görüşlerini duymayan yok.
Doların gücünü kaybetmesini çok bekleriz.. Belki 15 belki 20 yıl… Ama bu yıl değil! Neden?
Merkez Bankası’nda Dolar rezervi en yüksek olan ekonomiler, Çin, Japonya, İsviçre, Rusya ve Hindistanki, Doların değer kaybetmesi,bu ilk 5 yıldıza çok büyük darbe vuracağından, mümkün görünmüyor.
Üstelik, aynı zamanda, Amerika’nın borcunun en yüksek olduğu 2 ülke de Çin ve Japonya iken,Dolar ekonomisinin çöküşüne müsaade etmeleri mümkün görünmüyor. Çin ve Japonya, ihracatları karşılığı aldıkları Amerikan Devlet Tahvilleri’nin geri ödemelerini tahsil edememe durumuna katlanmak
istemeyecektir; hele hele yine de piyasalarda bulunan diğer oyunculara kıyasla daha güvenilir ve görece yüksek faiz kazanırken.
Dolar sayesinde uluslararası ticaret ve para transferlerinin tek bekçisi yine Amerika’dır. Uluslararası ticarette, %60’ın üzerinde kullanılan para birimi Amerikan Doları iken, ticaret hacmi yüksek ülkelerin Amerikan Doları’nın değer kaybetmesine sessiz kalmaları mümkün müdür?
1944 ile 1971 yılları arasında, Dolar altına endeksli ve son derece sağlam yapıda devam etmiş, ancak 1971’de Vietnam Savaşı döneminde yaşanan felakette,savaş ekonomisi ve finansman ihtiyacı ile altına endeksli olmaktan çıkmıştı.
İkinci Dünya savaşı da başka bir felaket olarak Dolara yaradı. Amerika, savaşı takiben, en temel ihtiyaçları karşılayamaz hale gelen Avrupa ve dağılan Japonya’nın karşısına yardım planları ile çıktı. Bu sefer Dolar, Marshall Planı ve Dodge Planı vesilesi ilesağladığı güvenle birlikte, uluslararası hakimiyetini güçlendirerek yatırım ve müdahale aracı haline geldi.
Ne değişti, ne değişecek? Paranın yapısı belki. Doların ömrü sonsuz değil; paranın tarihine bakınca geçmişteki en güçlü paralar bile tarihi olmuştur. Bir değişiklik öngörüsü mevcut olsa da Kovid-19 felaketi ile bu değişim süreci ancak başlamıştır ve kesinlikle ani bir etki yaratmayacaktır. Dijital ve kripto paraların hala alternatif olabilecek bir yapı oluşturmadığını görüyoruz ve bu sebeple bir süre daha Doların müdahaleci ve domine etkisi global olarak devam edecektir.
Krizlerden beslenen ve her seferinde hızla adapte olup yön veren Dolar daha da güçlenerek yoluna devam edecek bana göre; tarihin fısıltısı bu.
Bir para birimi değer kaybedecek ise Euro’nun riski çok daha yüksektir. Euro’nun domine etkisi ancak %20’lerdedir ki doların değer kaybetmesi riski basit matematikle Euro’ya göre 3 kat daha düşüktür; hele bir de belirttiğim düzen sebebi ile nerdeyse kısa vadede imkansızdır.
Alternatiflerin yaratılması içinse devrim üzerine devrim vehatta bir iki yıl değil ortalama 15-20 yıllık bir projeksiyon şart görünürken, bu süreçte Doların lehine dalgalanmalar yaşanacağını söyleyebiliriz.
Dijital ve kripto paraların alternatif oluşturup güçlenmesi 20 senelik bir süreçten aşağı gerçekleşmeyecektir.
Tüm tarih boyunca olduğu gibi altın, gümüş ve değerli madenler emtia olarak kendilerini korumaya
devam ederken, Dolar yine de bu krizden de kazanarak çıkacak.
Türkiye’ye gelince, büyüme hedefli politikasında faizleri kontrol altında tutar, istikrarı sağlar ve özellikle istihdamla üretimi arttırırsa, ihracat artışı ile beraber ancak bir şans yakalayabilecektir.
Merkez Bankası Dolar rezervinin95 milyar Dolar civarında olması, ekonomistlere göre sağlıklı duruş için ortalama 105 milyar daha Dolar daha rezerv gerekirken, olası dalgalanmalar kapımızda olabilir.
Üretim düşerken, işsizlik artarken işimiz zor görünüyor.
Son zamanlarda piyasalarda konuşulan Amerika’da çöküşün başladığı, ekonomik darboğazın oluşacağı ve bunun da para piyasalarında Dolar’ın gücünü kaybedeceği görüşlerini duymayan yok.
Doların gücünü kaybetmesini çok bekleriz.. Belki 15 belki 20 yıl… Ama bu yıl değil! Neden?
- Dolar felaketlerden ve krizlerden beslenir.
- Küreselde,ülkelerin Merkez Bankalarındaki Döviz rezervlerinin ortalama %60’ından fazlası Dolar olarak tutulmaktadır.
Merkez Bankası’nda Dolar rezervi en yüksek olan ekonomiler, Çin, Japonya, İsviçre, Rusya ve Hindistanki, Doların değer kaybetmesi,bu ilk 5 yıldıza çok büyük darbe vuracağından, mümkün görünmüyor.
Üstelik, aynı zamanda, Amerika’nın borcunun en yüksek olduğu 2 ülke de Çin ve Japonya iken,Dolar ekonomisinin çöküşüne müsaade etmeleri mümkün görünmüyor. Çin ve Japonya, ihracatları karşılığı aldıkları Amerikan Devlet Tahvilleri’nin geri ödemelerini tahsil edememe durumuna katlanmak
istemeyecektir; hele hele yine de piyasalarda bulunan diğer oyunculara kıyasla daha güvenilir ve görece yüksek faiz kazanırken.
- SWIFT işlemleri üzerinde Amerika denetim hakkı vardır.
Dolar sayesinde uluslararası ticaret ve para transferlerinin tek bekçisi yine Amerika’dır. Uluslararası ticarette, %60’ın üzerinde kullanılan para birimi Amerikan Doları iken, ticaret hacmi yüksek ülkelerin Amerikan Doları’nın değer kaybetmesine sessiz kalmaları mümkün müdür?
1944 ile 1971 yılları arasında, Dolar altına endeksli ve son derece sağlam yapıda devam etmiş, ancak 1971’de Vietnam Savaşı döneminde yaşanan felakette,savaş ekonomisi ve finansman ihtiyacı ile altına endeksli olmaktan çıkmıştı.
İkinci Dünya savaşı da başka bir felaket olarak Dolara yaradı. Amerika, savaşı takiben, en temel ihtiyaçları karşılayamaz hale gelen Avrupa ve dağılan Japonya’nın karşısına yardım planları ile çıktı. Bu sefer Dolar, Marshall Planı ve Dodge Planı vesilesi ilesağladığı güvenle birlikte, uluslararası hakimiyetini güçlendirerek yatırım ve müdahale aracı haline geldi.
Ne değişti, ne değişecek? Paranın yapısı belki. Doların ömrü sonsuz değil; paranın tarihine bakınca geçmişteki en güçlü paralar bile tarihi olmuştur. Bir değişiklik öngörüsü mevcut olsa da Kovid-19 felaketi ile bu değişim süreci ancak başlamıştır ve kesinlikle ani bir etki yaratmayacaktır. Dijital ve kripto paraların hala alternatif olabilecek bir yapı oluşturmadığını görüyoruz ve bu sebeple bir süre daha Doların müdahaleci ve domine etkisi global olarak devam edecektir.
Krizlerden beslenen ve her seferinde hızla adapte olup yön veren Dolar daha da güçlenerek yoluna devam edecek bana göre; tarihin fısıltısı bu.
Bir para birimi değer kaybedecek ise Euro’nun riski çok daha yüksektir. Euro’nun domine etkisi ancak %20’lerdedir ki doların değer kaybetmesi riski basit matematikle Euro’ya göre 3 kat daha düşüktür; hele bir de belirttiğim düzen sebebi ile nerdeyse kısa vadede imkansızdır.
Alternatiflerin yaratılması içinse devrim üzerine devrim vehatta bir iki yıl değil ortalama 15-20 yıllık bir projeksiyon şart görünürken, bu süreçte Doların lehine dalgalanmalar yaşanacağını söyleyebiliriz.
Dijital ve kripto paraların alternatif oluşturup güçlenmesi 20 senelik bir süreçten aşağı gerçekleşmeyecektir.
Tüm tarih boyunca olduğu gibi altın, gümüş ve değerli madenler emtia olarak kendilerini korumaya
devam ederken, Dolar yine de bu krizden de kazanarak çıkacak.
Türkiye’ye gelince, büyüme hedefli politikasında faizleri kontrol altında tutar, istikrarı sağlar ve özellikle istihdamla üretimi arttırırsa, ihracat artışı ile beraber ancak bir şans yakalayabilecektir.
Merkez Bankası Dolar rezervinin95 milyar Dolar civarında olması, ekonomistlere göre sağlıklı duruş için ortalama 105 milyar daha Dolar daha rezerv gerekirken, olası dalgalanmalar kapımızda olabilir.
Üretim düşerken, işsizlik artarken işimiz zor görünüyor.
YORUMLAR