İŞİNE AŞK KATMAK
12 Ekim 1891 yılında Polonya göçmeni bir ailenin 10 çocuğundan üçüncüsü olarak dünyaya geldi.Babası likör satıcısıydı.Ortaokula giderken 1 hafta devamsızlık yaptığı için okuldan ayrılmak zorunda kalmıştı. Fakir bir çocukluk geçirdi. Bir öğretmeninden iş hayatına girmesine ilişkin bir tavsiye mektubu aldı. Manhattan-Brooklyn feribot terminalinde gazete satarak para kazanmaya başladı.
İlerleyen zamanda Goldman Sachs'ta haftada 3 dolarlık kapıcı asistanı olarak bir iş buldu.Goldman Sachsta koridorları silmek, ortaklarının şapkalarını fırçalamak , çizmelerindeki çamurları temizlemek gibi işleri vardı .Akıllı ve gayretliydi, insan ilişkileri de son derece iyiydi. Şirketin kurucusu Paul J.Sachs'ıntorunu, Sidney Weinberg'in bu gayretini takdir ediyor, kişilğini seviyordu.
Paul J.Sachs'ın torunu Weinberg’in şirketi sahiplendiğini gördüğü için onu posta odasına terfi ettirdi. Memurluğa geçiş büyük bir terfiydi. Üstelik Goldman Sachs, Weinberg’in kendisini geliştirmesi için Brooklyn'deki Browne's Business College'a gönderdi.
Weinberg, I.Dünya Savaşı sırasında ABD Donanmasına katıldı.O sırada Şirkette yeni bir birim kurmanın hazırlığı yapılıyordu.1918'de Goldman Sachs ekonomist ve bankacı Waddill Catchings'i yeni bir trading birimini kurmak üzere işe aldı. Catchings, 40 milyon dolarlık ilk işlemini100 milyon dolara yükselterek yatırımcının ilgisini çeken Goldman Sachs Trading Corp yatırım ortaklığını kurdu
Askerden dönen Weinberg trader oldu. Goldman Sachs, 1925'de Weinberg'i New York Borsasında trader olarak göreve getirdi.
İnanılmaz birşey ama çok kısa bir süre sonra Weinberg (1927'de) Goldman Sachs ortağı oldu Ortak olarak Weinberg'in zorluklarının başında, hergün temizlediği şirketteki ilk günlerini anımsamak oluyordu. Şirket ortağı olarak da Goldman Sachs Trading Corp dahil olmak üzere yatırım ortaklıklarının yönetmesine yardımcı oluyordu. 1929'da büyük bir çöküş yaşandı. 326 $ 'lık hisse senedi hızlı bir şekilde 1,75 dolara düştü. Yatırımcılar tarafından güvene sahip olan Goldman Sachs aniden on milyonlarca usd bankalara borçlu duruma düştü. Weinberg, finansal olarak iyileşme yapmak adına şirketin bazı varlıklarını tasfiye etmek için hızlı davranmak zorundaydı. Weinberg, Goldman Sachs Trading Corp.'un piyasa değerini 500 milyon dolardan 10 milyon doların altına düşüren Waddill Catchings'le birlikte şirketi paylaştı. . Bu noktada Weinberg bölümü devraldı ve 1930'da kıdemli ortak oldu. Goldman Sachs ününün sarsılması ve büyük buhranla ciddi darbeler almıştı.Ancak Weinberg , bankayı çok daha büyük kayıplar yaşamaktan kurtarmayı başarmıştı. Sadece o süreçte Banka daha az kar elde etmişti.O dönemde müşteri ilişkilerine ağırlık vererek bankanın sarsılan itibarının geri kazanması için var gücüyle savaştı.
1932'de Franklin D.Roosevelt ile arkadaş olmuş ve siyasette de kendine yer bulmayı başarmıştı.İlerleyen yıllarda da iş hayatında yıldızını parlatmaya devam etti.Onu tanıyanlar ve ne şartlarda iş yaşamına başladığını bilenler onun başarı sırrını analitik düşünmesi, nazik ve açık sözlü olmasına bağlıyordu.
Malcolm Gladwell ise bu başarı hikayesini "Weinberg , Goldman Sachs'dı ve bunu dünyanın önde gelen yatırım bankasına çeviren, orta vadeli bir ortaklığa çevirdi" diye anlatıyordu.
Goldman Sachs yöneticileri arasında eski Hazine Sekreterleri Henry Paulson, Robert Rubin, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi ve İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney yer almasına ragmen hiç biri Sidney Weinberg kadar etkili hikayeye sahip değillerdi.
Finans sektöründeki yaşam savaşında bakılan tek şey: kurumun para kazanması, kar etmesidir. Bu nedenle de finans sektöründeki yöneticiler çok daha fazla zorlu mücadelenin içindedir.Krizler, şirket politikaları, çalışan ilişkileri, ego savaşları, hedefler, kayıplar daha neler neler
Sidney Weinberg, çalıştığı dönemde yaşanan krizde Bankanın ayakta kalması bile mucize iken şirkete yara aldırmamayı başarmıştır.Geldiği şartlar ve çalıştığı dönem itibari ile çok büyük bir başarıya imza atmıştır.
Finans dünyasında yol almak, dalgalı denizde her gün çıkma ihtimali olan fırtınaya karşı durmaya benzer.Sakin sularda herkes gemisini kıyıya vardırır.Sadece başarılı kaptanlar dalgalı, fırtınalı denizlerde istediği limana ulaşabilir.
Bakın bakalım etrafınıza kaç tane gemisini sahiplenmiş, başarılı kaptan görüyorsunuz?
Ponçik:Bu hayat hikayesinden herkes farklı tadlar alsa da benim damağımda mücadelenin, işini sahiplenmenin, becerinin, kendisini geliştirmişliğin tadı kaldı.
Ne yaparsan yap , aşk ile yap sözünün kanıtıdır bu hikaye…
Son söz; ‘işini aşkla yapan için başarı kaçınılmaz bir gerçektir’