TURİZMDE BÜYÜK RESİM ve NET DURUM
Türk Turizmi yine zor dönemlerden geçiyor ve ‘yıllarca piyasanın özlemini çektiği bir turizmci bakan 8 Aydır görevde olmasına rağmen’ kanımızca durum çok vahimdir! Zira 2002’deki 2.Şura’da alınan Stratejik Hamle kararı ile “Türk Turizminin toparlanma atılımı kapsamında devreye sokulmuş olan 2007-2023 Türkiye Turizm Stratejisi’nin” artık adı bile anılmamaktadır.
Oysa “çağdaş prensiplere göre hazırlanmış bir Makro Planlama çerçevesi olan Stratejimiz, turizm mekanizmasının tüm yapısal sorunlarını çözme kabiliyetinde olmasına rağmen “son 12 yıldır bir türlü uygulanamıyor” ve Turizm de her geçen yıl daha fazla kan kaybediyor.
Özal döneminde devreye sokulan 2634 Sayılı Teşvik Yasası paralelindeki ilk Şura’dan sonra “Türkiye’de Devlet kararlarıyla başlatılan turizmde, yıllar boyu özel kesimin yatırım tereddütleriyle gelişemeyen alt ve üstyapı kapasite oluşumu” getirilen cazip teşviklerle hızla gelişmiş ve 2000 itibariyle Türkiye ‘dillere destan bir performans göstererek’ uluslar arası pazarda yerini almıştır.
Fakat 2002’deki 2.Şura kararında belirtilen şekliyle “1.Hamle ile hızla gelişen turizmde Planlama disiplini elden kaçtığı için ortaya çıkan yapısal sorunların, stratejik planlama süreci devreye sokularak 2.Hamle ile toparlanması” öngörülmüştür.
Hemen 5 yıl sonra Bakanlığın yoğun çalışmaları sonucunda Mart 2007’de Yüksek Planlama Kurulu imzasıyla Resmi Gazetede yayınlanarak devreye sokulan 2023 Stratejisi de, bu amaca hizmet edecek olan modern bir planlama mekanizması olarak yürürlüğe sokulmuştur.
Fakat Strateji’nin 2007-2013 Yıllarını kapsayan 1.Eylem Planı hükümleri “uygulamada sadece %12 gibi düşük bir performans göstermiş” ve 2.Eylem Planı da yapılamayarak “son 12 yıldır Milli Stratejimiz fiilen uygulanamaz bir duruma” düşülmüştür. 2010 Yılı başından itibaren bu teknik durumu ‘yakından takip ederek şahsen kaleme alınan Uyarı Makalelerimiz’ son 5 yıldır da “yol planı önerilerine dönüşmesine rağmen” uygulamaya dönük hiç bir adım atılamamıştır.
2017 Yılına gelindiğinde ise, Kasım’da yapılması kararlaştırılan 3.Şura’da “bu hususların ciddi bir şekilde ele alınarak kararlar verilmesini teminen, Destinasyon Yönetimi Tebliği ile birlikte kapsamlı bir teknik rapor hazırlarken” Kasım Ayındaki Şura gerekçesiz olarak iptal edilmiş ve yeni Bakan’la birlikte bir yıl sonraya kalmıştır. Kasım 2018’de Yedi Tepe’de yapılan 3.Şura açış konuşmasında (henüz toplantılar başlamadan) Bakan’ca 3.Hamle’mizin başladığı ilan edilerek 2002-2018 arasında geçen 16 Yıllık 2.Hamle süreci de hiç ele bile alınmaksızın “yok farz edilmiş olduğundan” 2023 Stratejimiz de 3.Şura’da fiilen devreye alınamamıştır.
TURİZMİN GERÇEKLERİ ve 40 YILLIK BÜYÜK RESİM
Turizm Piyasası yıllardır geleneksel hale gelen “Bakanlıktan medet ummak ve krizlerde Devletten teşvik desteği beklemek” paralelinde, havada uçuşan demeçlerle ‘yoğunlaşan turizm sorunlarında çok çeşitli konulara parmak basılsa bile’ çözüm yollarına ilişkin tek bir yorum yapılmamaktadır. Kendisini yücelterek “Turizm 40 sektörü besliyor ve cari açıklara derman oluyor” diyen Şampiyon Turizmcilerimiz, henüz “söz konusu paydaş sektörlerin bütünüyle turizmin oluştuğunun” farkında bile değildir!
Nitekim geçen yıl ‘öne çıkan 10 aktif sektörün Bakanlık’ça oluşturulan TİK İstişare Kurulu’nda bir araya getirilmesi de, henüz hiçbir fayda sağlamamıştır.
OYSA Stratejimizin formülü: Devlet’in Stratejik desteğinde Koordine edilen Yerel Konseylerde “Destinasyon Yönetimi ile Bölgesel ölçekte ‘turizmin tüm paydaşlarının’ sivil toplum işbirliğinde” bütünleştirilmesidir.
2023 Stratejimizde “Turizmin Örgütlenme Modeli Yerel Konseylerdir” diye açık hüküm getirmesine ve bu konuda örgüt şeması bile verilmiş olarak “Konseyler uygulama Yönetmeliği çıkartılması” öngörülmesine karşın, son 12 Yıldır stratejiyi uygulamaya sokamamış olan Bakanlık, bu basit Yönetmeliği de gündemine alamamıştır.
Oysa ‘yönetmelik taslağımız son 10 yıldır şahsi arşivimizde uygun bir fırsatta önerilmek üzere’ bekliyor ve Anadolu’da ‘yöremizde turizmi nasıl geliştirelim’ gündemli arayış toplantılarında, çeşitli düzeyde Platformlar kurma çabaları heyecanla sürdürülse de ‘somut bir yöntem ve prensip’ hala ortada yoktur.
Oysa 2023 STRATEJİSİ’nin TEMELİ “KAMU ve ÖZEL İşbirliği içinde
TESİS EDİLECEK YENİ DÜZEN ve ETKİLİ KOORDİNASYON” ile, Stratejide detaylı olarak tariflenmiş olan “Yenilikçi DESTİNASYON YÖNETİMİ” paralelinde devreye girecek Yerel KONSEY’LER MODELİ ile birlikte, BÖLGESEL PAYDAŞLARLA ÇOK DAHA GENİŞ SAYIDA SEKTÖRLERİ KAPSAYAN ‘YERİNDE ve ETKİLİ BİR TURİZM HAMLESİ’ YAPILMASIYDI.
Fakat son 12 Yıldır bir türlü uygulanamayan bu yöntemde, Milli Stratejimizin belirsizliğe düşen akıbeti bile beklenmeksizin, Bakanlık’ça Strateji’ye atfen çıkartılabilecek bir TURİZM KONSEYLERİ YÖNETMELİĞİ için Bakan’lığın vereceği öncelik Kararı ve uygulama yetkisi ötesinde herhangi bir engel var mıdır?
Turizmci Bakan’ımızın “tüm dünya çapında uygulanan TURİZMDE TANITIP SATALIM Modasına ayak uydurarak” özünde PAZARLAMA ODAKLI Çabalar içine girmiş olduğu görülüyor.
ANCAK; Stratejik Prensip olarak bu tutum çok sakıncalıdır ve “bugün tüm yataklar satılsa bile ‘pek bir ticari yarar sağlamayacak’ olan köhnemiş turizm yapısı kapsamında” Fiyatları ve Kaliteyi artırmak talimatlarının da “bilinçli ve dengeli ve hassas bir Planlı Program paralelinde uygulanıp gerçekleştirilmesi” gerektiğinden, mevcut koşullarda ve eski yöntemlerle başarı şansı çok zayıftır.
Turizmci Bakan’ımızın bu dönemde ve içine düşülen zor koşullarda işi gerçekten zor olsa da “kriz yönetimi yaklaşımıyla ‘geleceğe dönük çok basit ve etkili tedbirler alınabilmesi’ kolayca mümkündür” ve bunun basit çaresi de Bakanlığın Konuyu hızla gündemine sokabilecek olan bir “kararlı atılım yol planı” için somut adımlar atılabilmesidir.
Zira Türk Turizminin mevcut 40 yıllık dönemsel rakamları
PLANLI BİR HAMLEYLE ÇOK YÜKSEK ve HAYRET VERİCİ MALİ PERFORMANS YAKALANABİLECEĞİNİ Kanıtlamaktadır.
40 YILLIK BÜYÜK RESİMDE: Beş Yıllık PLAN DÖNEMLERİ İtibariyle; 4. ve 5.Planlarda Turizmin DÖVİZ GELİRLERİNDE 1984 Sonrası 10 Yılda kaydedilen %90 artışlar, 6.Planda %65’e ve 7.Planda %35’e düşmüş ve en son 2004-2008 yıllarını kapsayan 8.Plandaki %85 artış sonrasında ise, son 10 yıldır 9.Planda %36 ya ve 10.Plan döneminde de %3 düzeyine düşmüştür. Bu durum ise “adeta elimizdeki petrolü çıkartamayan ve ekonomide kullanamayan bir Türkiye” olgusu yaratmış olarak,
ULUSAL EKONOMİNİN ÇARESİ OLAN TURİZMİN ACİLEN TOPARLANARAK DEVREYE SOKULABİLMESİNİ ZORUNLU KILMAKTADIR.
Aslında çok boyutlu olan ve bu Makale kapsamında detaylarına girmekten kaçındığımız teknik içerikler için, yıllarca piyasayı takip ederek “sıcak ‘analiz-sentez-yorum-öneri’ kapsamında 20 yıldır ‘araştırmacı yazar olarak’ PİYASA GELİŞMELERİNİ YAKINDAN İZLEYEREK kaleme alınmış olan ‘detaylı öneri ve uyarılar içeren yazılarımıza arşivlerden’ kolayca ulaşılabilir. Ek’teki adresi verilen makalelerden de hızla kapsamlı ön fikirler alınabilir.
Turizmin DÖVİZ GELİRLERİ ve MİLLİ GELİR KATKISI DETAYLARI Ayrıca işlenecektir.
Türk Turizmi’nin içine düşmüş olduğu “müzmin kısır döngülerden acilen ve planlı atılımlarla çıkabilmesi” Anadolu Turizm cevherinin verimli olarak kullanılması yönünde ‘hayati önem’ taşımaktadır.
Ulusal Ekonomi’nin Lokman Hekim İlacı olan Turizm’de randımanın artırılarak ‘cari açık ve dış borçlar kamburundan hızla kurtulmak için’ Turizm Endüstrisinin ‘en kolay ve kestirme çare’ olduğunu hızla idrak edilerek “gereğinin de 2019’dan itibaren icra edilmesinin farz olduğu” net olarak açıkça ortadadır! Önemle Bilgilerinize,
Zafer CENGİZ