HAYDİ ÇOCUK ÇIK ARTIK “O SAHADAN”!!
23 Nisan..Türk ulusunun egemenliğini ilan ettiği o kutlu gün..
Birinci Büyük Millet Meclisinin açıldığı 1920 yılından tam dokuz yıl sonra Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiş o mutlu gün..
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı..
Dünyada başka hiçbir ülkede “çocuklara armağan edilmiş” bir bayram yoktur. İşte bu sebeple bugün dünyada onlarca ülkenin çocukları, Türkiye Cumhuriyetinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin (KKTC) davetlileri olarak çocuklarımız ile birlikte bu şanlı bayramı büyük bir sevinç ve dayanışma içerisinde coşku ile kutlamaktadırlar.
Dostluğun, kardeşliğin, birlikteliğin, sevginin, saygının, hoşgörünün ve güvenin adıdır bu bayram.. Ve biz bayramımızı paylaştıkça, bu güzel duyguları da çoğaltıyoruz. Aslında bu çerçeveden de bakıldığında bu bayram dünyada tektir. Çünkü biz “paylaşıyoruz”.
Ne mutlu bize ki bugün bayramımız çeşitli toplumlara örnek teşkil etmiş ve biraz da icra edildiği ülkenin kültürüne uyarlanarak çeşitli isimler adı altında yapılmaya başlanmıştır.
Hem de bu bayramların, yerel ekonomiye büyük katkı yapması da sağlanmıştır. Nasıl mı? Sokaklara taşıyarak!
Peki bu bayramın gerçek sahibi olan bizler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını neden sahalara hapsediyoruz? Bu bayramı neden yerel üretici ile birlikte kucaklamıyoruz? Neden sokaklarımızı yerel ürünlerin satışının yapıldığı stantlarla donatmıyoruz? Neden misafirlerimize ceviz macunu, gullurikya ikram etmiyoruz? Kültürümüzün tüm izlerini taşıyalım o kutlu günde sokaklarımıza.. Bir bayram, bir festival bir karnaval havasında..
Bırakın çocuklarımız Türk bayrakları ve bayram sevincimizi paylaşan diğer çocukların ülkelerinin bayraklarıyla donatılmış sokaklarımızda dans gösterilerini yapsınlar.. Geçit töreni yapsınlar.. Yürüsünler ve selamlasınlar bizleri umut ve mutluluk içerisinde.. Dünya kardeşliğine ve barışına, en güçlü ve en masum mesajı versinler birlikte el ele gönül gönüle..Dili, dini, ulusu, bayrağı ne olursa olsun tüm çocuklar, halkımızın her kesimiyle kucaklaşsınlar..KKTC’den mesaj versinler dünyaya..
“Biz de varız bu dünyada!!”..Çocuklarımıza destek olalım, Al Yemeni Mor Yemeni..Zeytinden Aşı mısın?..Garanfil..Köprü.. söyleyerek yürüyelim..Sıla-4’e, Kamran Aziz’e selam gönderelim.. Dijital teknolojiden de yararlanarak, basınımızın desteğiyle sokaklarımızdan dünyaya bir pencere açalım ve ülke imajına hep birlikte katkıda bulunalım.. Dünya basınını davet edelim..Kıbrıslı Türklerin esasen ne kadar barışçıl, sevgi dolu insanlar olduklarını gösterelim..
Bunu başarmak imkansız değildir.. Böyle bir uygulamaya gidilmesi, ülkemize hem ekonomik, hem sosyal hem de kültürel anlamda çok büyük kazanım sağlayacaktır.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının icrasının, nitelikli bir biçimde planlandığı takdirde geleceğin güçlü alternatif turizm modeli haline gelebileceğinin özellikle altını çizmek istiyorum.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının uluslararası kimliğinin olmasından ötürü, arzu edilen seviyeye ulaşıldığı zaman, kişilerin yalnızca bu etkinliğe katılmak, kültürümüzü öğrenmek ve yaşamak için dahi ülkemizi ziyaret edebileceği unutulmamalıdır.
Bu fikrin hayata geçmesi için bilhassa belediyelere, Milli Eğitim Bakanlığına ve Turizm Bakanlığına büyük görevler düşmektedir. Bilhassa bünyesinde ilkokul, ortaokul, lise gibi eğitim kurumları bulunduran üniversiteleri, mali yapılarını ve diğer imkanlarını göz önünde bulundurarak örnek uygulayıcılar olarak bu milli vazifede inisiyatif almaya davet ediyorum..
Haydi çocuk, çık artık “o sahadan”!
Sevgi ve Saygılarımla,
Elif MOHUL ABİÇ / Gazi Magusa /KKTC
23 Nisan..Türk ulusunun egemenliğini ilan ettiği o kutlu gün..
Birinci Büyük Millet Meclisinin açıldığı 1920 yılından tam dokuz yıl sonra Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiş o mutlu gün..
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı..
Dünyada başka hiçbir ülkede “çocuklara armağan edilmiş” bir bayram yoktur. İşte bu sebeple bugün dünyada onlarca ülkenin çocukları, Türkiye Cumhuriyetinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin (KKTC) davetlileri olarak çocuklarımız ile birlikte bu şanlı bayramı büyük bir sevinç ve dayanışma içerisinde coşku ile kutlamaktadırlar.
Dostluğun, kardeşliğin, birlikteliğin, sevginin, saygının, hoşgörünün ve güvenin adıdır bu bayram.. Ve biz bayramımızı paylaştıkça, bu güzel duyguları da çoğaltıyoruz. Aslında bu çerçeveden de bakıldığında bu bayram dünyada tektir. Çünkü biz “paylaşıyoruz”.
Ne mutlu bize ki bugün bayramımız çeşitli toplumlara örnek teşkil etmiş ve biraz da icra edildiği ülkenin kültürüne uyarlanarak çeşitli isimler adı altında yapılmaya başlanmıştır.
Hem de bu bayramların, yerel ekonomiye büyük katkı yapması da sağlanmıştır. Nasıl mı? Sokaklara taşıyarak!
Peki bu bayramın gerçek sahibi olan bizler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını neden sahalara hapsediyoruz? Bu bayramı neden yerel üretici ile birlikte kucaklamıyoruz? Neden sokaklarımızı yerel ürünlerin satışının yapıldığı stantlarla donatmıyoruz? Neden misafirlerimize ceviz macunu, gullurikya ikram etmiyoruz? Kültürümüzün tüm izlerini taşıyalım o kutlu günde sokaklarımıza.. Bir bayram, bir festival bir karnaval havasında..
Bırakın çocuklarımız Türk bayrakları ve bayram sevincimizi paylaşan diğer çocukların ülkelerinin bayraklarıyla donatılmış sokaklarımızda dans gösterilerini yapsınlar.. Geçit töreni yapsınlar.. Yürüsünler ve selamlasınlar bizleri umut ve mutluluk içerisinde.. Dünya kardeşliğine ve barışına, en güçlü ve en masum mesajı versinler birlikte el ele gönül gönüle..Dili, dini, ulusu, bayrağı ne olursa olsun tüm çocuklar, halkımızın her kesimiyle kucaklaşsınlar..KKTC’den mesaj versinler dünyaya..
“Biz de varız bu dünyada!!”..Çocuklarımıza destek olalım, Al Yemeni Mor Yemeni..Zeytinden Aşı mısın?..Garanfil..Köprü.. söyleyerek yürüyelim..Sıla-4’e, Kamran Aziz’e selam gönderelim.. Dijital teknolojiden de yararlanarak, basınımızın desteğiyle sokaklarımızdan dünyaya bir pencere açalım ve ülke imajına hep birlikte katkıda bulunalım.. Dünya basınını davet edelim..Kıbrıslı Türklerin esasen ne kadar barışçıl, sevgi dolu insanlar olduklarını gösterelim..
Bunu başarmak imkansız değildir.. Böyle bir uygulamaya gidilmesi, ülkemize hem ekonomik, hem sosyal hem de kültürel anlamda çok büyük kazanım sağlayacaktır.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının icrasının, nitelikli bir biçimde planlandığı takdirde geleceğin güçlü alternatif turizm modeli haline gelebileceğinin özellikle altını çizmek istiyorum.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının uluslararası kimliğinin olmasından ötürü, arzu edilen seviyeye ulaşıldığı zaman, kişilerin yalnızca bu etkinliğe katılmak, kültürümüzü öğrenmek ve yaşamak için dahi ülkemizi ziyaret edebileceği unutulmamalıdır.
Bu fikrin hayata geçmesi için bilhassa belediyelere, Milli Eğitim Bakanlığına ve Turizm Bakanlığına büyük görevler düşmektedir. Bilhassa bünyesinde ilkokul, ortaokul, lise gibi eğitim kurumları bulunduran üniversiteleri, mali yapılarını ve diğer imkanlarını göz önünde bulundurarak örnek uygulayıcılar olarak bu milli vazifede inisiyatif almaya davet ediyorum..
Haydi çocuk, çık artık “o sahadan”!
Sevgi ve Saygılarımla,
Elif MOHUL ABİÇ / Gazi Magusa /KKTC