EYVAH!!!!!!!! İŞSİZ KALDIM
Günümüz gerçeğinin en güzel özeti ‘ eyvah işsiz kaldım,’ cümlelerinde saklıdır.Aslında bu cümleler, büyük sessiz bir çığlıktır.İşsiz kalma gerçeği, hayatın tam merkezinde olan acı veren ve çaresizlik içeren bir anlam taşır.
İşsizlik durumu yazılı kaynaklarda, çalışma iradesine ve iktidarına sahip olup, mevcut iş kanunlarına göre ve geçerli bir ücret düzeyinde çalışmaya razı olunduğu ancak iş bulunamadığı durumları ifade eder.Ekonomi kitaplarında yapısal işsizlik, geçici(friksiyonel) işsizlik, mevsimsel işsizlik, gizli işsizlik, iradi işsizlik, konjoktürel işsizlik, doğal işsizlik, gayriiradi işsizlik gibi türleri anlatılır.
Ülkelerin ekonomik hedeflerinden bir tanesi işsizlik oranının en düşük seviyede olmasıdır.Bu hedeflerindeki durumu görebilmek için de dönemsel olarak işsizlik oranlarını açıklarlar.İşsizlik oranı düşük olan ülke, ekonomik yönden güçlü, tam istihdama yaklaşmış olarak değerlendirilip, takdir edilir.
İşsizlik oranlarının hesaplanma mantığı, verilerin hangi kaynaklardan elde edildiği vs bir kenara bırakılacak olursak aslında işsizlik durumunun son derece insani ve son derece gerçek hali ortaya çıkacaktır.
İşsizlik, insanın kendi hayatını ve sorumluluğunu üstlendiği kişilerin hayatlarını idame ettirmedeki gücünü elinden alan bir durumdur.Bu durum, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki fizyolojik ihtiyaçlarından başlayarak, güvenlik ihtiyacı ve hatta ait olma ihtiyacına kadar en önemli, temel 3 ihtiyacını kişinin elinden alır.Bu süreç ise insanı tahrip eden, ağır hasar veren bir süreçtir.
Günümüz dünyasına gelecek olursak gelişmekte olan ülkeler için de , gelişmiş ülkeler için de işsizlik savaşılması gereken en büyük ekonomik ve insani sorun durumundadır.
Gelişmekte olan ülkeler, ekonomik büyümeyi yakaladıkları takdirde tam istihdama yaklaşmakla işsizlik sorununu çözeceklerinden, ekonomik büyüme için savaş vermektedirler.
Gelişmiş ülkelerdeki işsizlik gerçeği ise yapay zeka, robot teknolojisi gibi teknolojik gelişmelerin beraberinde getirdiği bir durumdur.Bir yanda inovasyon ile üretim süreçlerinde tekonolojinin tüm imkanlarından yararlanmaya çalışırken, insanların işini kaybetmesi gerçeği ile karşı karşıya bırakmaktadır.ABD’de insanlar, birden çok işte çalışarak hayatlarını devam ettirmeye çalışmaları bunun en güzel örneğidir.O yüzden gelişmiş ülkelerde yeni iş yaratma konusunda da ciddi uğraşlar verilmektedir.
Kavramların, işlerin, iş süreçlerinin son derece hızlı değiştiği günümüzde bundan birkaç yıl öncesi çok değerli işler, değerlerini yitirmekte, o işi yapanlar ise işsiz kalmaktadırlar.Son yıllarda teknolojik gelişmelerle cep telefonlarının bankacılık fonksiyonlarını yürütür hale gelmesiyle bir çok şubenin kapanmasına , binlerce bankacının işsiz kalmasına neden olmuştur.Son günlerde marketlerde otomatik kasaların artması ile kasiyerlerin sayısının azaldığını muhakkak ki fark etmişsinizdir.
Uluslararası Para Fonu IMF, uluslararası bir kurum olarak zor durumda olan ülkelere kredi vermek üzere faaliyet gösterirken gelişmekte olan bir çok ülke krizinde (1980-2000 yılları arasında Meksika , Arjantin gibi) süreci yöneten bir rol üstlenmiştir.Ancak 2008 yılında çıkan kriz gelişmiş ülkelere yayıldığı için IMF etkisiz bir role sahip olmuştur.Geçmişte gelişmekte olan ülkelerde yaşanan krizler günümüzde gelişmiş ülkelerde yaşanmaya başlandığından ve artık rolü Merkez Bankaları üstlendiğinden tabiri caizse IMF asli işini kaybetmiştir.Dile getirilmese de araştırma yapan ve rapor yazan hale gelen IMF, aslında işsiz kalmıştır.
Tekonolojinin, kavramların, işlerin, süreçlerin hızla değiştiği bu dünyada artık gelişmiş ülkelerin de gelişmekte olan ülkelerin de en büyük sorunu işsizliktir.Yeni işler yaratılmak zorundadır.İnsanlar ise artık birden çok iş konusunda uğraş vermek zorundadır.
Günümüzün ve gelecek yılların en büyük insani ve ekonomik sorunu İŞSİZLİKtir. IMF’ın bile işsiz kaldığı bu dünyada ne yazık ki okullarda işsiz yetiştiriyor ne yazık ki dünyanın nereye gittiğini fark varamadan umutlarımızı tüketiyoruz.
Ülkeler için işsizlik verileri ekonomik başarı göstergesi olsa da insanlar için işsizlik hayata tutunmadan hikayesidir.
Ponçik:İşsizlik konusunda gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin farklı avantaj ve dezavantajlara sahiptir.Gelişmekte olan ülkeler büyüme potansiyeline sahiptirler.Çin, Hindistan gibi ülkeler kalabalık nufuslarını kısa sürede avantaja çevirmeyi başarmışlardır.
Gelişmiş ülkelerde ise büyüme potansiyeli daha sınırlıdır.ABD, Japonya gibi ülkeler büyüme konusunda ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.İleri Teknoloji ile verimlilik arttırılmasına ragmen ekonomik büyüme motoru olabilecek dinamikleri yavaşlamıştır.