ÜÇÜNCÜ NESİL KULÜPLER
Dünyadaki var olan sistemler, yeni gelişmelerle birlikte kendilerini yenileyerek yaşamlarını sürdürmekte veya yok olup gitmektedirler. Geçmişten günümüze sosyo-ekonomik kültürel gelişmelerin seyrini, yeni buluşlar ve yeni keşifler ve yeni sistemler değiştirmiştir. Dünyadaki siyasal ve ekonomik sistemler, bu yeni gelişmelerle birlikte farklı özellikler kazanmıştır. Toprağa dayalı sistemler klasik çağı tanımlarken, insan ve makineye bağlı neo-klasik sistemler yeni gelişmelerle birlikte, bilgiye dayalı çağdaş yönetim sistemlerine yerini terk etmiştirler.
Futbol ve kurumları da bu süreçte bilim teknolojinin gelişimi ile birlikte kendisini geliştirerek, günümüze kadar gelmeyi başarmış nadir sistemlerdendir.
Günümüzde en popüler branş olarak görülen futbolun tarihsel gelişim süreci incelendiğinde milattan önce 3000 yıllarında Asya’da ve Mısır’da kuralsız olarak oynandığı, Futbol, bugünkü haline en yakın şeklini, 17. yüzyılda İngiltere’de almış, gerek halk, gerekse soylular arasında ilgi gören futbol, Britanya adalarında hızla yayılarak büyük bir gelişme göstermiştir.
İlk çağlarda farklı medeniyetlerde farklı görünümlere, orta çağda aristokratlara ait olan futbol, İngiltere’de 1760-1850 yılları arasında yaşanan Sanayi Devrimi ile birlikte işçi sınıfının vazgeçilmez eğlencesi olmuştur.. Bir çok medeniyetlerde farklı görünümlere sahip olan futbol oyunu, yeni çağın başlaması ile birlikte İngiltere’de kurallaştırılarak, sistematik ve kurumsal bir kimlik kazanmıştır.
İngiltere’de 1848 yılına kadar uygulanan değişik futbol kurallarının standart futbol oynanmasını sağlamak amacıyla “Cambridge Kuralları” adı altında birleştirilmesi, Cambridge Üniversitesi öğrencileri arasında yapılan maç, 1857 yılında İngiltere’de resmi ilk futbol kulübü “Sheffield Club”’ ünün açılması, modern futbolun doğuş tarihi olarak kabul edilen 26 Ekim 1863 tarihinde futbolun İngiltere’de uyandırdığı büyük ilgi karşısında 11 kulüp temsilcisinin Londra’da toplanarak futbol dünyasının ilk federasyonu olan İngiltere Futbol Federasyonu’nu kurmaları bu gelişmelerin en önemlilerinden biri olarak görülmektedir.
Futbol ve kurumları siyasal ekonomik, endüstriyel ve teknolojik sistemlere benzer şekilde değişim ve dönüşümlere uğramıştır.
1870’li yıllardan itibaren, dünya üzerinde yayılmakta olan İngiliz egemenliği Futbol Birliği Modeli’ni Avrupa’ya, Latin Amerika’ya, Asya ve Afrika’ya kadar yaymıştır. 19. yüzyılda futbolun İngiltere’de daha da ileri bir aşamaya geldiği, 1879’lu yılların futbolda profesyonellik adımlarının atıldığı yıllar olarak kabul edildiği, 1904 yılında “Ulusararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (FİFA)” kurulması, 1908 yılında Londra olimpiyatlarında futbolun ilk kez yer alması ve 1955 yılında Avrupa’da Avrupa Futbol Birliği (UEFA)’nin kurulmasıyla kurumsallaşma sürecini tamamlayarak günümüze kadar ulaştığı görülmektedir.
Günümüzde bilgi çağını geliştirdiği sistemler, bilgiyi teknolojiye, dönüştürerek sosyal etki oluşturan Üçüncü Nesil kurumlar olarak tanımlamaktadırlar. Günümüz organizasyonları, Şirketleri, Üniversiteleri bilgiyi toplamaktan çok, teknoloji üreten üslere dönüşmektedirler.
Küreselleşme, diğer sektörlerde olduğu gibi gelişen futbol sektöründe de, sporcuları, kulüpleri, organizasyonları ve futbolla ilgili tüm kurum ve kuruluşları gözle görülür bir şekilde değiştirmiş ve dönüştürmüştür.
Futbol endüstrisin kurum ve organizasyonları da bilgi çağının birer temsilcisi olarak, gelişen bilim ve teknolojiden yararlanarak, yeni organizasyon ve sistemlerle birlikte ürün ve hizmetler geliştirmektedirler. Bu gün UEFA bünyesindeki Liglerin toplam geliri 74 milyar Euro ya ulaşırken, 20 kulübün toplam gelirleri, 7,4 milyar Euro seviyesine yaklaşmış, üçüncü nesil kulüpler olarak tanımlayabileceğimiz Manchester United 689 milyon Euro, FC Barcelona 620,2 milyon ve Real Madrid, 620,1 milyon Euro’luk gelirlere ulaşarak, futbol endüstrisi pastasından büyük payı almayı başarmışlardır. Bu kulüplerin geliştirmiş oldukları ürün, sistem ve organizasyonlar bu gün artık tüm dünyada kabul görmekte, tanınmakta, alıcı bulmaktadırlar.
Gün geçtikçe daha çok insanın ilgisini çekmeyi başaran ve giderek daha iyi örgütlenerek, büyük bir sektör haline gelen futbolun toplumla iç içe olan yapısı; siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelere uyum sağlamalıdırlar. Futbol kurum ve organizasyonları (Kulüpler Federasyonlar, Ligler, Birlikler ) Bilim ve Teknolojideki gelişmeleri izleyerek ve onlara uyum sağlayarak,, kurumsal yapılarını bu gelişmeler karşısında yenileyerek, üçüncü nesil kurumlar gibi, bilgiyi ürüne ve faaliyete dönüştürecek nitelikte, kendilerini geliştirmekle birlikte bulundukları topluma ve sosyal fayda sağlamak durumundadırlar.
Kaynak: Devecioğlu S., Çoban B., Karakaya Y.E., Futbol Yönetimi ve Organizasyonlarının Görünümü, Spor ve Performans Araştırmaları Dergisi , Cilt / Vol : 5 Sayı / No :1 Yıl / Year : 2014