Sektörde 'Usta' lakabıyla bilinen Plan Tour sahibi Hüseyin Kurtoğulları, TÜRSAB yeni yönetimine 13 maddelik öneri ve sorular yöneltti
Tartışmalı biçimde ertelenen TÜRSAB 23. Genel Kurulu’nda 18 yıllık Başaran Ulusoy ve ekibi meslek örgütü tarihinde bir ilk olan yönetimin aklanmadan seçimi kaybetmesi ile yerine gelen yeni yönetime, yapılacak işlerin önemi ve önceliği konusunda peşe peşe öneriler gelmeye devam ediyor. Bu öneriler ile birlikte yaşanan olaylar ve genel kurul sonrası yapılması gereken işlemler konusunda neler yapılması gerektiği konusunda da üyeler yeni yönetime öneriler yanında sorular da yöneltiyor. Yeni yönetime öneri ve sorular yönetenlerden biri de sektörde ‘Usta’ lakabıyla bilinen Plan Tour sahibi Hüseyin Kurtoğulları 13 maddelik soru ve öneri listesini TÜRSAB Yeni yönetimine sundu. İşte ‘Usta’nın o soru ve önerileri Soru 1 : Oy torbası olarak gereksiz şekilde ve neredeyse her ilimizde açılan Bölgesel Yürütme Kurulları tasfiye edilecek mi, taşınmazlar için ne düşünülüyor ? Soru 2 : TURSAV Genel Kurulu’ nda denetçi’ nin ve TÜRSAB bir önceki başkanı’ nın şirketlerin bilançoları hakkındaki cevaplayamadığı sorular açıklığa kavuşturulabilecek mi ? Zira TÜRSAB ve TURSAV’ ın ortak olduğu bu şirketlerin hesaplarından anlaşıldığı gibi hepsi iflas halindedir. Soru 3 : TÜRSAB’ daki hesabedilebilmiş hakiki açık ne kadardır? Bunun resmi olarak tespit edilmesi için bir çalışma yapılmış mıdır? Sonuç için pek çok tahmin ve söylenti var. Benim hesaplama ve tamminime göre bu rakam 400.000.000 (dörtyüzmilyon Türk Lirası)’ na ulaşabilecek. TÜRSAB’ı, yani hepimizi, böylesine büyük bir yük ve vebal altında bırakan esas sorumlular hakkında hukuki bir çalışma gecikmeksizin ve süresinde her halde yapılacaktır. Yoksa bu çalışma engellenmekte midir ? Soru 4 : TÜRSAB esas işlevinden uzaklaşmış, ticari bir kuruluş hüviyetine bürünmüş haldedir. Bu durumdan kurtarmak ve meslek kuruluşunun esas konusuna dönmesi için nasıl bir çalışma yapılmaktadır ? Soru 5 : Turizm faaliyeti ile hiçbir ilgisi olmayan Hac farizesi ile uğraşan acentelerin TÜRSAB bünyesinden ayrılarak ayrı ve bağımsız bir dernek kurmaları daha doğru olmaz mı ? Soru 6 : İBB tarafından düzenlenen ve her yıl yenilenen “Şehiriçi Güzergâh Belgesi” İstanbul dışındaki 80 ilimizde uygulanmamaktadır. Tüm Türkiye karayollarında Ulaştırma Bakanlığı nezdindeki kanuni kurallar ve D2 Genelgesi uygulamaları amir hükmünde iken sadece İstanbul içerisinde turizm yapabilmek için istenen bu belgenin gerekçesi nedir? Soru 7 : Mercedes Vito vb. statüsündeki araçlar hâli hazırda 8 + 1 koltuk yapısı ile orijinal fabrika çıkışlı olarak trafiğe katılırken ve her türlü hususi - ticari kullanım açısından sorun yaşanmamakta iken hangi gerekçe ile sadece turizmcilerin kullanması için büyük maliyetler harcanarak 9 + 1 ‘e dönüştürülme zorunluluğu istenmektedir? Soru 8 : Tüm dünyada eşi, benzeri görülmemiş bir uygulama İstanbul’da yapılmaktadır. Bu uygulamaya göre acentanın öz malı olan Mercedes E - S Klass vb. statüsündeki Premium binek araçların turizm sektöründe yasaklanmasının mantığı nedir? Ülke ekonomisine büyük, en büyük katkısı olan turizm sektörü neden kendisini kabul ettirememiştir? Soru 9 : Vize organizasyonları ıslah edilmeli, birkaç acentanın tekeline bırakılmamalı ve ciddi bir denetleme mekanizması oluşturulmalıdır. Bu konuda ivedi çalışmalarınız var mıdır? Soru 10 : Ayni şekilde ve işlevine özel pek çok sorunları olan ve turizm’ in diğer sorunları ile birlikte düşünüldüğü için sorunlarına şimdiye kadar hiçbir çözüm bulamamış IATA belgeli şirketlerin bağımsız ayrı bir dernek altında buluşmaları çözüme ulaşabilmelerini kolaylaştırmaz mı? Soru 11 : Kaçak seyahat acentacılığı mutlaka önlenmeli ve farklı tedbirlerin alınması gerekmektedir. Soru 12 : Milli Havayolumuz THY ile ilişkiler iyileştirilmeli, tanıtım konusunda birlikte hareket edilmeli. THY ile “Sürdürülebilir Turizm Komitesi” kurularak devamlı çalışmalar yapılması çok faydalı olmaz mı? Soru 13 : İBB’ nin, özellikle Kadir Topbaş zamanında 1618 sayılı yasayı ve seyahat acentalarını hiçe sayan kararları hakkında belediyeler nezdinde, özellikle İstanbul’ un en tarihi bölgesinden sorumlu olan Fatih Belediyesi ile ilişkiler düzenlenebilecek mi?