ŞİDDETE SON
Şiddet insanın içinde olan fiziksel, duygusal, psikolojik kökenli bir duygudur ve bir Çok boyutta yaşanabilir.
Tüm çatışmaların, savaşların, şiddetin nedeni her insanın içinde saklıdır. İnsan içindeki birlik bütünlük bozulduğunda çatışma ve şiddet başlar. Buna son vermenin yolu , içsel barıştan geçer. Dışarıda görülen şiddet her insanın içinde olan şiddetin yansımasıdır.
Çatışmalara son vermek için insanların içindeki şiddet son bulmalıdır.
İçsel barışa, Dünya Değişim Akademisinde uygulanan içsel simya sanatı yoluyla kavuşulabilir. Bunun için özel nefes teknikleri, vücut çalıştırma tekniklerini içeren Değişim Programları mevcuttur. Barış içinde yaşamak için önce iç dünya değişmeli, dönüşmelidir. Sonra da değişen iç dünya sayesinde toplum da değişecektir çünkü toplum bireylerden oluşur.
Dışardaki savaşı durdurmak için çabalamak yerine sadece durmak, gözlemci olmak ve kendine dönmek gerekiyor . Insanın iç dünyasında yani özünde şiddet yok.
Öz ruhi varlık eşsiz, mükemmel ve şiddetsizdir.
Öz ruhi varlık eşsiz, mükemmel ve şiddetsizdir.
Dış dünyanın ötesinde iç dünya vardır. Yapilan her şey , çabalar iç dünyada gerçekleştirilmelidir.
Eğer zeka kullanılırsa ve uyanık hale gelirse tüm savaşların, şiddetin arkasında yatan içsel nedenler görülecektir. Aksi halde içsel barışa da ulaşılamayacaktır. Küresel toplum ayakta durmak için savaşla şiddetle besleniyor ; o yüzden toplumda şiddet bitmiyor.
Ekonomik krizler son bulmuyor ve insanlar bu krizlerin oluşumunu kendilerinin sorumlusu değil toplum ile ilgili olduğunu söylüyor. Oysa ki herkes kendi sorumluluğunu üstlenmelidir. Şiddetin önce bireysel olarak insanlardan kaynaklandığı anlaşılmalıdır.
Her zaman çözüm içseldir. İçteki çatışma ve şiddete son vermek için dışsal çatışma ve şiddet bitmelidir. İç dünyada barışa varınca o zaman dış dünyada da barış olacak. Toplum bireylerden bağımsız değildir. Bireysel çabalar sayesinde toplum da değişecektir. İçsel olarak herkes kendi dünyasını değiştirirse, dünya değişecektir.
Bireysel barış sayesinde şiddet merhamete dönüşür. Öfke, kızgınlık sevgiye dönüşür. Herkesin içinde var olan şiddet merhamete dönüşebilir. Örneğin bebekler bile doğduklarında ağlayarak annelerine şiddet uygularlar. Hiç bir suni çaba şiddeti durduramaz. Yalnızca farkındalık yükselirse şiddet durdurulabilir. Bu yüzden de herkes içteki şiddetin farkına varmalıdır, o şiddeti görmelidir.
Şiddeti baskılamak, kontrol altına almaktan ziyade şiddetin farkına varılmalıdır. Şiddetsiz ol ! deyimi bile aslında bir baskılamadır; baskılama sonucu ise şiddet daha fazla ortaya çıkar. Şiddetten özgürleşilebilir , içteki şiddete son verilerek barış ortamı sağlanabilir.
Tekamül sayesinde şiddetten özgürleşme sağlanabilir. O yüzden şiddetin farkına varıldığında ötesinde olmak gerekir . Yani dışardan gözlemci kalarak şiddeti görmek, onu inkar etmemek gerekir. Böylece şiddetle savaşmayarak onu bünyenizden uzaklaştırabilirsiniz..,
Neval KÜTÜK
Neval KÜTÜK