AKP’nin para ve maliye politikası merkez bankasının bağımsızlığına yeni dönemde saygı duyacağını ilan ederken, inandırıcı olmaktan uzak görünüyor Erdoğan’ın Londra açıklamaları dikkate alındığında.Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güçlü Hükümet, Güçlü Meclis, Güçlü Türkiye” başlıklı AKP seçim beyannamesini Perşembe günü özetledi. Beyanname, Yeni Yönetim Modeli, Güçlü Demokrasi, İnsan ve Toplum, İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi, Stratejik Sektörler ve Yenilikçi üretim, Çevre Şehircilik ve Yerel Yönetimler, Dış Politika ve Milli Güvenlik olmak üzere yedi ana başlıktan oluşuyor.T24 sitesinin yorumuna göre AKP beyannamesi OHAL’in devam edeceğinin habercisi. OHAL’in devamı esasında başlı başına bir olumsuzluk Türkiye ekonomisi adına. Hele erken genel seçimler sonrası hala kontrolün sağlanamadığı ve kanun hükmünde kararnameler yoluyla Türkiye’nin kurumsal kapasitesinin çöktüğü yorumlarını güçlendirecek, yatırımcıları ülkeden soğuk tutmaya devam ettirtecek bir durum. Beyannamede, OHAL’in sürdürüleceği mesajı şu ifadeyle yer almış durumda:“Haklar ve hürriyetlerin temel şartı vatandaşlarının can ve mal güvenliğinin devlet tarafından sağlanmasıdır. 15 Temmuz gibi yarım asırlık dış destekli sinsi bir projenin sonucunda gerçekleştirilen hain darbe girişimi karşısında başlatmak zorunda kaldığımız OHAL uygulamasını vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerine zarar gelmeden milli güvenliğimizin ve vatandaşlarımızın huzuru tam olarak tesis edilene dek sürdüreceğiz.”AKP seçim beyannamesinin ekonomiyle ilgili kısımlarına odaklanmakta fayda var. Para politikası kısmında Merkez Bankası para politikası araçlarını kendisi belirleyeceği, dalgalı kur rejiminin süreceği, enflasyon hedeflemesinin devam edeceği, sermaye piyasalarını güçlendirerek, Emlak Bankası’nın yeniden açılacağı yer alıyor. Kronik sorunlarla boğuşan ve yaşam sınırında yer alan tarım sektörü için kapsamlı hiçbir söz olmaması ise üzücü ve dikkat çekici bir durum. KOBİ’lere yönelecek başlangıç sermayesine odaklı fon ürünleri çeşitlendirilmesine öncelik amacı olumlu ve önemli. KOBİ’ler için, özel kesim tahvil arzının ve KOBİ Borsalarının yer aldığı sermaye piyasası araçları yaygınlaştırılacak sözü de dikkat çekici haliyle.Detaylara inmek gerekli.AKP’nin para ve maliye politikası merkez bankasının bağımsızlığına yeni dönemde saygı duyacağını ilan ederken, inandırıcı olmaktan uzak görünüyor Erdoğan’ın Londra açıklamaları dikkate alındığında. Enflasyon hedeflemesi ve serbest kur rejimine de devam kararı açıklanmış, piyasada dolanan B-C-D planları arasında olası olarak sermaye hareketlerine sınır getirilebileceği spekülasyonlarına karşı. TL kullanımının özendirilmesine vurgu yapılması yanlış olmamakla birlikte Saray’a yakın agresif görüşlerden birinin beyannamede düşük tonda da olsa yer alması açısından önemli. Yine de madde madde bakmakta fayda var: Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirlemesi esas olmaya devam edecek. Enflasyon hedeflemesi rejimine devam edilecektir. Enflasyon hedefleri, hükümet ve Merkez Bankası tarafından üçer yıllık vadeler için belirlenmeye devam edilecek. Dalgalı döviz kuru rejimi sürdürülecektir. Döviz piyasaları yakından takip edilecek, gerektiğinde dengeleyici döviz likiditesi araçları kullanılmaya devam edilecek. Sözleşmelerde TL kullanımı özendirilecek Fiyat istikrarını desteklemek ve döviz kuru kaynaklı olası oynaklıkların makro-finansal istikrara etkilerini sınırlamak üzere sözleşmelerde Türk Lirasının kullanımı özendirilecek, firmaların döviz kuru riskini daha etkin bir şekilde yönetebilmeleri için gerekli mekanizma ve teşvikler oluşturulacak. İhracat reeskont kredileri aracılığıyla rezerv biriktirilmeye devam edilecek. Maliye politikası fiyat istikrarının sağlanmasında destekleyici olacak. Enflasyonda katılığa neden olan yapısal unsurların belirlenmesi ve giderilmesine katkıda bulunmak amacıyla, kamu tarafından yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ve vergi ayarlamalarının enflasyon tahmin ve hedefleri ile uyumlu olacak.Faizin maliyet baskısını azaltacak tedbirler arasında genel geçer sözler görülüyor. Hatta bazı maddeler sanki bilgili bakanlıkların yıllık planları arasından çekip alınmış gibi. Bunlar arasında dikkat çeken ve önemli olan girişim sermayesi fonları gibi yeni finansman modellerinin destekleneceği, ön plana çıkarılacağı. Türkiye’nin birçok gelişmekte olan ekonomi gibi önümüzdeki dönem yabancı sermaye ihtiyacının devam edeceği fakat yükselen maliyetler nedeniyle sermayenin daha sorunlu olacağı bu yıllarda girişim sermayesi gibi yenilikçi finansman modellerinin adı geçmesi önemli ve faydalı. Emlak Bankası’nın yeniden açılacağı ise biraz kafa karıştırıcı. Emlak Bankası’nın 2001 krizi öncesindeki dönemde çok faydalı işler yaptığı biliniyor. Emlak Bankası’nın açılmasını planlamak, AKP’nin inşaat sektöründeki arzusunu daim kılmak için bir adım olarak okunmalı. TOKİ ile beraber nasıl bir ilişki içinde olacaklarını, Ziraat Bankası’na yüklenen sübvansiyonlu kredi desteğinin Emlak Bankası üzerinden mi devam ettirilmesinin planlandığını seçimleri AKP’nin kazanması halinde izleyeceğiz.Sermaye piyasalarını güçlendirerek, bankacılık kesiminin toplam finans sistemi içerisindeki payı azaltılacak. Girişim sermayesi fonları gibi yeni finansman yöntemlerini geliştirerek bankacılık sistemine erişimi kısıtlı olan yeni girişimleri finanse edilecek. Bankacılık sistemindeki düzenleyici çerçeve bankacılık kesiminin operasyonel maliyetlerini düşürücü ve daha verimli çalışmasına yönelik geliştirilecek. Katılım Bankacılığının bankacılık sistemi içerisindeki payı artırılacak. KOBİ’ler başta olmak üzere işletmelerin finansmana erişimi kolaylaştırılacak. Mali enstrümanlar çeşitlendirilerek Gıdada, üretimden son tüketiciye kadar olan tedarik zincirine ilişkin kayıt Sistemi güçlendirilecek. Lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılması için yasal ve kurumsal düzenlemelere devam edilecek. Tarladan tüketiciye soğuk zincir yatırımları desteklenecek. Emlak Bankası yeniden açılacakMali Piyasalar ve Finansal Hizmetler kısmına gelince, Kredi Garanti Fonu’nun yatırım ve ihracat desteklemesinde kullanılacağı dikkat çekici. Finansal piyasalarda etkin kullanımı ise, Fon kurulurken de çok tartışıldığı üzere suları bayağı bulandıracak bir durum. Kredi Garanti Fonu, Hazine’den Türkiye’nin önemli varlıklarını devralmış ancak kapalı kutu olarak yönetilen bir birim. Çok büyük kaynakları var ancak Varlık Fonu amacının ötesinde bir kullanım konusu her gün ortaya çıkıyor. Konjonktürel sorunlu alan neyse Fon’un varlıkları o tarafta kullanılacak gibi bir görüntü var ki, bu da huzursuzluk verici açıkçası. Yeni dönemde AKP gelmesi halinde, Varlık Fonu kaynaklarında bir de şeffaflık beklemek önemli.Reel sektörün finansmanında sermaye piyasasından daha fazla yararlanması sağlanacak. Kredi Garanti Fonunu öncelikle yatırım ve ihracatın desteklenmesinde kullanılacak. Türkiye Varlık Fonu’nun finansal piyasalardaki etkinliği artırılacak. Finansal hizmetler sektörü üzerindeki maliyetler düşürülecek İstanbul Finans Merkezi projesi hızlandırılacak. Yatırımlara, uzun vadeli finansman sağlayan kalkınma bankacılığı geliştirilecek. Emlak Bankası sektöre yeniden kazandırılarak ekonomik gelişime katkı sağlanacak. Mali piyasalarda Ar-Ge faaliyetleri desteklenecek. Çin tahvil piyasasında borçlanma yapılacak 2018 yılı içerisinde ilk defa Çin tahvil piyasasında bir borçlanma işlemi gerçekleştirilmesine ilişkin çalışmalar geliştirilerek diğer ülkelere yaygınlaştırılacak. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Sektörleri Gözetim ve Denetim Politika Belgesi hazırlanacak. Alacak sigortasının, KOBİ’ler arasında yaygınlaştırılması sağlanacak. Faizsiz finans politika belgesi hazırlanacak. Katılım bankalarında risk-paylaşımına dayalı finansman modelleri yaygınlaştırılacak. Katılım finans şirketlerince ortaklaşa olarak KOBİ finansmanı sağlayacak bir kitle fonlama şirketi kurulacak. Altyapı başta olmak üzere kamu yatırımlarında faizsiz finans araçlarının payını artırılacak. Hazine destekli kredi garanti uygulaması yatırım ve ihracat ağırlıklı olmak üzere sürdürülecek. Tek Hazine Kurumlar Hesabı kurulacak. Bu hesapla kamunun nakit kaynaklarının Hazine tarafından tek bir hesapta izlenebilmesi ve kamu nakit kaynaklarının banka hesaplarında atıl olarak beklemesinin önüne geçilmesi yoluyla kamu nakit yönetimi etkinliği artırılacak. Tarım ürünlerinin işlem göreceği ürün ihtisas borsaları çeşitlendirilecek Kamu harcama ve gelirlerinde etkinlik artırılacak. Mevcut harcama programları gözden geçirerek, verimsiz harcamalar tasfiye edilecek. Tarımsal desteklerin belirlenmesinde ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri dikkate alınacak, desteklerde sadeleştirmeye giderek etkinlik artırılacak. Kamuda taşıt ve hizmet binası edinim ve kullanımlarında uyulacak usul ve esasları güncellenecek. Zorunlu haller dışında kamu hizmet binası yapımına izin verilmeyecek. Akılcı ilaç kullanımı yaygınlaşacak. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu güncellenecek. Kamu kurumlarının kamu hizmetlerine odaklanmasını sağlayacak şekilde program bazlı performans bütçelemeye ilişkin çalışmalar tamamlanacak. Kamu ihale mevzuatını yerli üretimin desteklenmesi yönünde güncellenecek. Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanununu kapsamlı bir şekilde reforma tabi tutulacak. Yeni kurulacak Risk Analiz Merkezinde; sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyenlerle ve kullananlarla daha etkin mücadele edilecek. Katma Değer Vergisi mükelleflerine hasılat esasına dayanan daha basit bir KDV sistemini kullanma imkânı getirilecek. Satış, kira, irtifak hakkı ve yatırım teşvik amaçlı olarak oluşturulan Hazine taşınmaz portföyü genişletilerek 50 bin adet Hazine taşınmazı, web sitesinde ilana çıkılarak vatandaşlara arz edilecek.
SİYASET
24 Mayıs 2018 - 22:47
Sanki 16 yıl iktidar olmamış gibi!
SİYASET
24 Mayıs 2018 - 22:47