Büyüme ve beklenen şirket karları duraksarsa, aniden yeniden fiyatlamalar başlayacak. Orta vadede gelişmiş ekonomiler ve birçok emtia ihracatçısı için eğilim daha düşük büyüme olacağı şeklinde. Bu nedenle politika yapıcıların mali tamponları yeniden tesis ederken ve para politikasını enflasyon hedeflerine doğru dikkatlice yönlendirirken, reformlar yoluyla büyüme “potansiyeli ve esnekliğini” arttırmak için şimdi harekete geçmeleri gerekiyor.IMF küresel büyüme hakkında uyarıyor!Uluslararası ticarete yönelik artan gerilimler nedeniyle, yaklaşık iki yıl önce başlayan geniş çaplı küresel genişleme, hem bir platoya takılmış hem de daha az dengeli hale gelmiş görünüyor artık. IMF en son çıkardığı Dünya Ekonomik Görünümü (World Economic Output) güncellemesinde bu yıl ve sonrasında küresel büyüme oranlarını yaklaşık yüzde 3,9 oranında tutmaya devam ediyor; fakat aynı zamanda ticaret savaşlarının gelişme hızına bakarak yakın vadede bile büyümenin daha kötü bir performans gösterebileceği konusunda uyarıyor.IMF’nin hesaplarına daha detaylı bakalım. Fon, büyüme, gelişmiş ekonomilerde genel olarak güçlü olmakla birlikte, euro bölgesi, Japonya ve Birleşik Krallık’taki ülkeler de dâhil olmak üzere birçoğunda yavaşlama başladığına dikkat çekiyor. ABD ekonomisi söz konusu olunca da bunun tersine, büyük oranda vergi indirimleri ve artan hükümet harcamaları nedeniyle GSYİH’nin potansiyelden daha hızlı büyümeye devam etmekte ve hâlen güçlü bir istihdam yaratılabildiğine vurgu yapıyor. Fakat, geçici mali teşviklerin etkisinin azalmasıyla ve uzun döngüsellik nedeniyle önümüzdeki birkaç yıl içinde ABD’deki büyümenin de yavaşlayacağı konusunda uyarıyor. Buna bağlı olarak da IMF gelişmiş ekonomiler için Nisan Dünya Ekonomik Görünüm tahminini yüzde 0,1 oranında azaltarak 2018’de yüzde 2,4’lük bir büyüme öngörüyor. 2019 için bu ekonomilerde yüzde 2,2’lik büyüme beklentisineyse koruyor.Gelişmekte olan piyasa ve gelişmekte olan ekonomiler için katergorik bir grup olarak, 2018 için yüzde 4,9 ve 2019 için yüzde 5,1 oranında büyüme oranları öngörüyor IMF. Fakay yine bu toplam rakamların ülke değerlendirmelerinde farklı değişimleri gizlediği konusunun altını çiziyor.IMF’ye göre Çin, ekonomisinde sorunlar olmakla beraber Fon’un önceki projeksiyonları doğrultusunda büyümeye devam ediyor. Latin Amerika, gelişmekte olan Avrupa ve Asya’daki bazı büyük ekonomilerde, şimdi Nisan ayı tahminlerinin altında büyüme oranlarını tahmin ediyorlar. Tedarik aksamaları ve jeopolitik gerginlikler petrol fiyatlarının artmasına, gelişmekte olan petrol ihracatçılarına (örneğin Rusya ve Orta Doğulu tedarikçiler) fayda sağlamasına rağmen ithalatçılara (örneğin Hindistan) zarar veriyor. Gelişmekte olan piyasa ekonomilerinin toplamı için, yukarı ve aşağı revizyonlar büyük ölçüde birbirini dengelemekte bu nedenle IMF açısından.Fed politikası, ticaret savaşlarıHer zaman olduğu gibi, Fed politikası küresel finansal gelişmelerin merkezinde. ABD’nin güçlü istihdam ve yükselen enflasyonu göz önüne alındığında, Fed önümüzdeki iki yıl boyunca faiz oranlarını yükseltmeye devam ederken, diğer gelişmiş ekonomilerle kıyaslandığında para politikasını sıkılaştırmakta ve ABD dolarını güçlendirmekte. Dolar, Nisan ayından beri geniş çaplı olarak değer kazandı bilindiği üzere ve gelişmekte olan ve ön plana çıkan ekonomilerin karşılaştığı mali koşullar biraz daha kısıtlayıcı hale dönüştü. Ancak mevcut finansal koşullar, bu sıkılaştırmaya rağmen tarihsel bağlamda nispeten henüz daraltıcı değil. Piyasalar – şimdilik – borçlular arasında ayrım yapmaya devam ediyor ve artan baskılarla politik belirsizlik veya makroekonomik dengesizlikler gibi belirgin zayıflıkları olan ekonomilerin sermaye hesapları sıkıntılar yaşamaya başladı. Fed para politikasını hâlihazırda beklenenden daha hızlı sıkılaştırıyor olsaydı, gelişmekte olan ülkeler grubu içinde çok daha geniş bir ülke yelpazesi daha yoğun baskılar yaşayabilirdi.Ancak, mevcut ticaret gerilimlerinin daha da artması riski – güven, varlık fiyatları ve yatırım üzerinde olumsuz etkileri üzerinden – küresel büyümenin en büyük yakın vadeli tehdidi. Küresel cari hesap dengesizlikler ABD’nin nispeten yüksek iç talep büyümesi üzerinden artarken bu durumun mevcut gerginlikleri de körüklemesi büyük olasılık.ABD, geniş bir ülke gruplarını etkileyen ticaret hareketlerini başlattı, Şimdi de doğal olarak Çin, Avrupa Birliği, NAFTA ortakları ve Japonya’dan ve daha küçük ülkelerden misilleme veya misilleme tehditleriyle karşı karşıya. IMF’nin modellemesi mevcut ticaret politikası tehditleri gerçekleştiğinde iş güveninin de azalması halinde, küresel üretimin 2020 yılına kadar mevcut projeksiyonların yaklaşık yüzde 0,5’inin altında olabileceğini gösteriyor. Küresel misillemenin odağı olarak ABD, zaten yüksek paya sahip olduğu dünya ihracat pazarında vergiyle karşılaştıkça soruna en hassas ülke haline dönüşecek hızla.Politik belirsizlikler, umarsız piyasalarNisan ayı değerlendirmesinden bu yana diğer riskler de daha belirgin hale gelmiş durumda. Avrupa Birliği’nin, göç politikasına, mali yönetişime, hukukun üstünlüğüne ilişkin normlara ve euro bölgesi kurumsal mimarisine ilişkin temel politik sorunlarla karşı karşıya kaldığı Avrupa’da siyasi belirsizlik arttı. Brexit’in şartları aylar süren müzakerelere rağmen belirsiz hala. Önümüzdeki aylarda Latin Amerika’daki olası siyasi geçişler de belirsizliğe katkıda bulunuyor. Son olarak, bazı jeopolitik tehlikeler gerileme içinde gibi görünse de, çoğu durumda temel itici güçleri hâlâ iş başında.Finansal piyasalar, pek çok ülkede yüksek değerlemeler ve daralan spreadler ile bu riskler karşısında geniş ölçüde kaygısız görünmekte. Bununla birlikte, yüksek düzeylere ulaşan küresel kamu ve özel sektör borçları yaygın bir güvenlik açığı yaratmakta. Varlık fiyatları şüphesiz, sadece kolay finansal koşullarla değil, aynı zamanda genel olarak tatmin edici küresel büyüme ortamında da tatmin edici. Ancak, büyüme ve beklenen şirket karları duraksarsa, aniden yeniden fiyatlamalar başlayacak. Orta vadede gelişmiş ekonomiler ve birçok emtia ihracatçısı için eğilim daha düşük büyüme olacağı şeklinde. Bu nedenle politika yapıcıların mali tamponları yeniden tesis ederken ve para politikasını enflasyon hedeflerine doğru dikkatlice yönlendirirken, reformlar yoluyla büyüme “potansiyeli ve esnekliğini” arttırmak için şimdi harekete geçmeleri gerekiyor.Ekonomik eşitlik, küresel işbirliğiKüresel ekonomik kriz sonrası bozulan gelir dağılımı Avrupa’da seçimlerde aşırı sağın yükselmesiyle, Brexit kararıyla ve tabi en son taçlandırdığı şekliyle Trump’ın ABD başkanı olmasıyla sonuçlanınca IMF gibi uluslararası finans kuruluşları bile ekonomik eşitlik konusunu vurgulamaya başladılar.IMF söz konusu raporunda da, hükümetlerin vatandaşlar arasındaki ekonomik eşitliğe ve özellikle de en fakirleri korumaya daha fazla dikkat etmeleri gereğine vurgu yapıyor. Ticaret savaşları da dahil olmak üzere pek çok mevcut politika riskine yol açan geniş çaplı siyasi karışıklık, pek çok ülkenin 2007-09 mali kriziyle ve takip eden zorluklarla artarak, kapsayıcı olmayan büyüme ve yapısal dönüşüm deneyimlerinden kökleniyor. Altta yatan sorunların öz sermaye ve büyüme dostu politikalar aracılığıyla ele alınması ve bir sonraki ekonomik yavaşlama ile mücadele için makroekonomik araçların temin edilmesi bu aşamada artık acil görünüyor. IMF bile aksi takdirde, politik geleceğin sadece daha karanlık olacağını söylüyor.Bu zorluklara karşı direnirken, IMF içe dönük düşünceye karşı koymanın ve ortak çıkar sorunlarıyla ilgili çok taraflı işbirliğinin hayati olduğunu hatırlatıyor. Ulusal politikaların yeterli olmadığı ortak meseleler olarak verdiği örnekler de çok taraflı ticaret sisteminin güçlendirilmesi, aşırı küresel makroekonomik dengesizliklerin törpülenmesi, finansal istikrar politikası, uluslararası vergi politikası, siber ve diğer terörist tehditler, hastalık kontrolü ve küresel ısınmanın azaltılması.Fon aynı zamanda pek çok ülkede hükümete olan inancı baltalayan yolsuzluğu azaltmak için de gerçekten küresel bir çabaya ihtiyaç olduğunu ekliyor.Son olarak, siyasal açıdan istikrarsızlık yaratan uluslararası göç baskılarındaki tekrarlayan dalgalanmaları yönetebilmek için de, uluslararası güvenliği geliştirmek, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini desteklemek, iklim değişikliğine ve etkilerine direnmek için işbirliği olmadan sorunların aşılamayacağını söylüyor.
EKONOMİ
17 Temmuz 2018 - 16:50
Küresel büyüme zayıflayınca…
Büyüme ve beklenen şirket karları duraksarsa, aniden yeniden fiyatlamalar başlayacak. Orta vadede gelişmiş ekonomiler ve birçok emtia ihracatçısı için eğilim daha düşük büyüme olacağı şeklinde.
EKONOMİ
17 Temmuz 2018 - 16:50