İPTAL DAVASI SÜRÜYOR:
İPTAL DAVALARI AÇILDI:
Hem Çukurçengel Devlet Ormanı içerisindeki kum ocağı için verilen "ÇED gerekli değildir" kararı, hem de Ağırmeşe Devlet Ormanı içerisindeki kum ocağı için verilen "CED olumlu" kararları ile ilgili iptal davaları açıldı. Başvuru dosyalarını inceleyen uzmanlar faaliyetlerin hiç de usulüne uygun gitmediği ile ilgili kapsamlı raporlar hazırladı.
İşte o raporlardan küçük birkaç alıntı:
PROJE TANITIM DOSYASINDAKİ EKSİKLİKLER
«PTD dosyasındaki eksiklikler aşağıda açıklanmıştır.
* Proje tanıtım dosyası (PTD) hazırlanırken Orman Genel Müdürlüğü’nden görüş alınmamıştır.
Proje sahası ve etki alanı içinde doğal ormanlar bulunmaktadır. Orman amenajman planında Bozuk Meşe olarak gösterilen ormanlar dere içlerinde tüylü meşe-doğu gürgeni karışık verimli ormana dönüşmektedir.
Bu orman alanları AB Habitat Direktifine göre öncelikli olarak korunması gereken 91AA Numaralı doğu ak meşe ağaçlıkları habitat tipi (EUNIS Habitat Sınıflandırmasına göre G1.7371 Trakya ak meşe-doğu gürgeni ağaçlıkları) sınıfına girmektedir.
Ancak bu durum PTD’nda değerlendirilmemiştir. Projenin faaliyete geçmesi bu nadir bulunan ve korunması gereken habitatın yok olmasına neden olacaktır.
* Proje etki alanı içinde kalan ve orman içi açıklık niteliğindeki alanlar da AB Habitat Direktifine göre öncelikli olarak korunma gereken habitatlar arasında kalmaktadır.
AB Habitat Direktifine göre bu alanlar 6220 Numaralı tek yıllık ve otsu Thero-Brachypodietea topluluklarının olduğu pseudo-step habitat tipidir. Projenin faaliyete geçmesi bu habitatı tahrip olmasına yol açacaktır.
* Yine proje etki alanı içinde kalan ve saplı meşe ile adi gürgenin bulunduğu dere boyunca yatağı boyunca ve bu nedenle riperian (su kenarı) vejetasyonu olan orman alanları da zarar görebilecektir.
* Sıralanan bu habitatlar Çorlu ilçesine oldukça yakın olan ve birçok fauna ve flora elemanına ev sahipliği yapan doğal yapılardır.
Ancak PTD’nda flora ve fauna envanteri yetersiz olduğu ve habitatlar değerlendirilmediği için projenin canlı yaşam üzerindeki etkileri değerlendirilememiştir.» İtiraz gerekçelerini içeren kapsamlı raporu ne yazık ki burada paylaşmak mümkün değil ama haklı gerekçelerin dava sürecinde değerlendirileceğini umuyoruz.
Çukurçengel ve içinde bulunduğu Kirazdere Mesire Yeri, Veliköy'deki antik kalıntılar , Ağırmeşe Devlet Ormanı birlikte incelendiğinde;
En kuzeyde doğduğu kaynaktan itibaren Çerkezköy ilçesi, Ergene ilçesi ve Çorlu ilçesi sınırlarına giren, kuzeyde Çerkezköy ilçesinin Veliköy mahallesinde doğarak güney yönünde akışını sürdüren su yolu Ergene ilçesin Kirazdere mevkisinden geçerek Çorlu ilçesi sınırlarındaki Çukurçengel Devlet Ormanı içerisinden kaynayan suyla birleşerek Tekirdağ ilinin İstanbul sınırını ayıran Kınık Deresini oluşturmaktadır. Bu akarsuyun yatağı 1. Derece Arkeolojik Sit, içinde bulunduğu vadi 3. Derece Arkeolojik Sit ve akarsu boyunca havzanın büyük bölümü Doğal Sit kapsamındadır.
Bu su yolu bölgedeki antik dönem yerleşimlerinin en önemli su kaynaklarından biridir. Üç ilçeyi kapsayan güzergahın Çerkezköy bölümünde bulunan ve Edirne Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 1. Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescillenen tarihi kalıntılar bulunmaktadır.
Antik dönemde bölgedeki suyu Trakya'nın en büyük şehri olan Perintos'a taşıyan su yolları bulunmaktadır. Çukurçengel Devlet Ormanı derin bir vadide dış etkenlerden soyutlanmış kapalı bir ekosistem oluşturan el değmemiş olmanın avantajıyla günümüze kadar korunmuş bir vadidir.
Bu vadinin tabanında yeraltı sularının yüzeye kendiliğinden çıkabildiği kaynaklar vardır.
Perintos antik kentinin su ihtiyacını gidermek için açılmış kuyular ve su toplamak için inşa edilmiş tarihi yapılar bulunmaktadır. Bu yapılardan bir tanesi kaçak kazı yapanlar tarafından tahrip edildikten sonra bölge 3. Derece Arkeolojik Sit olarak tescil edilmiştir.
Bölgedeki kuyular halen su rezervini korumaktadır.
Bölgenin kapalı yapısının ve el değmemiş olmasının etkisi ile bitki örtüsü etkileyici şekilde gelişmiş.
Bitki örtüsü, iklimi ve havası ile bulunduğu bölgeden farklılık gösteren Çukurçengel Vadisi hemen kuzeyinde faal bulunan kum ocağı tarafından tehdit edilmektedir.
Ocaktan kaynaklanan tozumanın etkileri yapraklar üzerinde rahatça görülmektedir.
Vadi tabandaki yüzey suyunun havzası üzerinde bulunan kum ocağından kaynaklanan ve açık ocaktan yağmurlarla sürüklenen kum da kısmen bölgeyi örtmeye başlamıştır.
Kuzey-güney doğrultusunda arkeolojik sit alanı ve bu su rezervinin beslediği doğal yapı hemen doğusundaki Ağırmeşe Devlet Ormanı ile bir bütünlük içerisinde doğal yapısını kısmen korumaktadır. Yer yer açılmış tarlalar ile yara alan orman alanı birkaç noktadan eş zamanlı şekilde kum ocaklarının faaliyetleri ile tahrip olmaya başlamış.
Orman örtüsünü kaldırarak zeminin hemen altındaki kumu alan işletmelerin malzeme kamyonları ile taşıdığı ve arızalanan araçlardan gelişigüzel orman içerisine boşalttığı kum da önemli bir boyuta ulaşmıştır.
Kum ocağı projesi için yapılan CED başvurularından sadece bir tanesi için 180 bin adet meşe ve fıstık çamı kesilmesi öngörülmektedir.
Hep sevgi ile kalın.
Murat SEVGİ /Çorlu
İPTAL DAVALARI AÇILDI:
Hem Çukurçengel Devlet Ormanı içerisindeki kum ocağı için verilen "ÇED gerekli değildir" kararı, hem de Ağırmeşe Devlet Ormanı içerisindeki kum ocağı için verilen "CED olumlu" kararları ile ilgili iptal davaları açıldı. Başvuru dosyalarını inceleyen uzmanlar faaliyetlerin hiç de usulüne uygun gitmediği ile ilgili kapsamlı raporlar hazırladı.
İşte o raporlardan küçük birkaç alıntı:
PROJE TANITIM DOSYASINDAKİ EKSİKLİKLER
«PTD dosyasındaki eksiklikler aşağıda açıklanmıştır.
* Proje tanıtım dosyası (PTD) hazırlanırken Orman Genel Müdürlüğü’nden görüş alınmamıştır.
Proje sahası ve etki alanı içinde doğal ormanlar bulunmaktadır. Orman amenajman planında Bozuk Meşe olarak gösterilen ormanlar dere içlerinde tüylü meşe-doğu gürgeni karışık verimli ormana dönüşmektedir.
Bu orman alanları AB Habitat Direktifine göre öncelikli olarak korunması gereken 91AA Numaralı doğu ak meşe ağaçlıkları habitat tipi (EUNIS Habitat Sınıflandırmasına göre G1.7371 Trakya ak meşe-doğu gürgeni ağaçlıkları) sınıfına girmektedir.
Ancak bu durum PTD’nda değerlendirilmemiştir. Projenin faaliyete geçmesi bu nadir bulunan ve korunması gereken habitatın yok olmasına neden olacaktır.
* Proje etki alanı içinde kalan ve orman içi açıklık niteliğindeki alanlar da AB Habitat Direktifine göre öncelikli olarak korunma gereken habitatlar arasında kalmaktadır.
AB Habitat Direktifine göre bu alanlar 6220 Numaralı tek yıllık ve otsu Thero-Brachypodietea topluluklarının olduğu pseudo-step habitat tipidir. Projenin faaliyete geçmesi bu habitatı tahrip olmasına yol açacaktır.
* Yine proje etki alanı içinde kalan ve saplı meşe ile adi gürgenin bulunduğu dere boyunca yatağı boyunca ve bu nedenle riperian (su kenarı) vejetasyonu olan orman alanları da zarar görebilecektir.
* Sıralanan bu habitatlar Çorlu ilçesine oldukça yakın olan ve birçok fauna ve flora elemanına ev sahipliği yapan doğal yapılardır.
Ancak PTD’nda flora ve fauna envanteri yetersiz olduğu ve habitatlar değerlendirilmediği için projenin canlı yaşam üzerindeki etkileri değerlendirilememiştir.» İtiraz gerekçelerini içeren kapsamlı raporu ne yazık ki burada paylaşmak mümkün değil ama haklı gerekçelerin dava sürecinde değerlendirileceğini umuyoruz.
Çukurçengel ve içinde bulunduğu Kirazdere Mesire Yeri, Veliköy'deki antik kalıntılar , Ağırmeşe Devlet Ormanı birlikte incelendiğinde;
En kuzeyde doğduğu kaynaktan itibaren Çerkezköy ilçesi, Ergene ilçesi ve Çorlu ilçesi sınırlarına giren, kuzeyde Çerkezköy ilçesinin Veliköy mahallesinde doğarak güney yönünde akışını sürdüren su yolu Ergene ilçesin Kirazdere mevkisinden geçerek Çorlu ilçesi sınırlarındaki Çukurçengel Devlet Ormanı içerisinden kaynayan suyla birleşerek Tekirdağ ilinin İstanbul sınırını ayıran Kınık Deresini oluşturmaktadır. Bu akarsuyun yatağı 1. Derece Arkeolojik Sit, içinde bulunduğu vadi 3. Derece Arkeolojik Sit ve akarsu boyunca havzanın büyük bölümü Doğal Sit kapsamındadır.
Bu su yolu bölgedeki antik dönem yerleşimlerinin en önemli su kaynaklarından biridir. Üç ilçeyi kapsayan güzergahın Çerkezköy bölümünde bulunan ve Edirne Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 1. Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescillenen tarihi kalıntılar bulunmaktadır.
Antik dönemde bölgedeki suyu Trakya'nın en büyük şehri olan Perintos'a taşıyan su yolları bulunmaktadır. Çukurçengel Devlet Ormanı derin bir vadide dış etkenlerden soyutlanmış kapalı bir ekosistem oluşturan el değmemiş olmanın avantajıyla günümüze kadar korunmuş bir vadidir.
Bu vadinin tabanında yeraltı sularının yüzeye kendiliğinden çıkabildiği kaynaklar vardır.
Perintos antik kentinin su ihtiyacını gidermek için açılmış kuyular ve su toplamak için inşa edilmiş tarihi yapılar bulunmaktadır. Bu yapılardan bir tanesi kaçak kazı yapanlar tarafından tahrip edildikten sonra bölge 3. Derece Arkeolojik Sit olarak tescil edilmiştir.
Bölgedeki kuyular halen su rezervini korumaktadır.
Bölgenin kapalı yapısının ve el değmemiş olmasının etkisi ile bitki örtüsü etkileyici şekilde gelişmiş.
Bitki örtüsü, iklimi ve havası ile bulunduğu bölgeden farklılık gösteren Çukurçengel Vadisi hemen kuzeyinde faal bulunan kum ocağı tarafından tehdit edilmektedir.
Ocaktan kaynaklanan tozumanın etkileri yapraklar üzerinde rahatça görülmektedir.
Vadi tabandaki yüzey suyunun havzası üzerinde bulunan kum ocağından kaynaklanan ve açık ocaktan yağmurlarla sürüklenen kum da kısmen bölgeyi örtmeye başlamıştır.
Kuzey-güney doğrultusunda arkeolojik sit alanı ve bu su rezervinin beslediği doğal yapı hemen doğusundaki Ağırmeşe Devlet Ormanı ile bir bütünlük içerisinde doğal yapısını kısmen korumaktadır. Yer yer açılmış tarlalar ile yara alan orman alanı birkaç noktadan eş zamanlı şekilde kum ocaklarının faaliyetleri ile tahrip olmaya başlamış.
Orman örtüsünü kaldırarak zeminin hemen altındaki kumu alan işletmelerin malzeme kamyonları ile taşıdığı ve arızalanan araçlardan gelişigüzel orman içerisine boşalttığı kum da önemli bir boyuta ulaşmıştır.
Kum ocağı projesi için yapılan CED başvurularından sadece bir tanesi için 180 bin adet meşe ve fıstık çamı kesilmesi öngörülmektedir.
Hep sevgi ile kalın.
Murat SEVGİ /Çorlu