İHRACATTA BAŞARININ OLMAZSA OLMAZI:
REKABETÇİ İSTİHBARAT
Piyasa koşullarının olumsuzluğu ülke içinde satışları azalttığından son zamanlarda ihracata yönelmek bir tercih değil zorunluluk haline gelmiştir.
Şirketler ürünleri ile en kısa sürede, en kolay şekilde ve sürdürülebilir karlılığı sağlayabileceklerinden emin olduğu pazarlara girmeye yönelmek durumundalar.
Halihazırda ihracat yapanlar ise var oldukları pazarlarda Pazar payını korumak ve büyütmenin yanında karlılığı da artırmaya yönelik faaliyetlere mecburlar.
Şirketlerin ihracatta takıldıkları noktalar esasen çok net. Ortalama bir Türk Şirketi Yönetimi Kurumsal Strateji ve Planlamaları olmaksızın adım atmaya alışmış durumda.
Sadece belki devlet desteği belki de kendi imkanları ile fuarlara katılarak ihracat müşterisi bulabilecekleri kanısındalar. Hatta daha da kolaya kaçarak Türk rakip şirketlerinin ihracat yaptığı ülkeler ve müşterilere yönelmek genelde en kolay becerdikleri şey.
Dikkat etmeleri gereken noktalar ise bunların ötesinde. En başta Türk şirketi kendisini ve rakiplerini tanımıyor. “Bir ürün üretiyorum haydi ihracat yapayım” yaklaşımı(!) ile kapasitesinden bihaber pek çok şirket var.
Hedef Pazar tespitini çalışmamak, rekabetçi istihbarata ulaşıp kullanmamak, finansal bilgide analiz yapamamak, iletişim araçları kullanmaya önem vermemek, yanlış B2B yaklaşımları ve ihracat pazarlaması bilgisine haiz eleman eksikliği ihracatın önüne geçen gerçekler.
Herşeyi devletten bekleyen özel girişimcinin tek haklı olacağı nokta, belki de sadece bir destek kılavuz olarak ulusal bir rekabet İstihbaratı stratejisinin olmayışı iken, bu noktada devlet destek ve hibelerinin yanında, Dış Ticaret Merkezlerinin de kurulması ile ortadan kalkmakta ki artık tüm dünya rekabet istihbarat sistemleri üzerinde çalışmakta.
İhracat meselesi artık askeri terminoloji ile gelişmekte. Anahtar kelimeler Strateji-taktik, İstihbarat, Planlama, Hedef tespiti olmazsa olmazı bu işin. Bu kelimelere ek olarak “Özel kuvvetleri” kullanmak gerek ve şart halde.
Rekabet istihbaratcısı, information Brokerlar, Dış ticaret İstihbarat elemanı, Uluslararası Pazarlama elemanı ve dış ticaret operasyon elemanı olmayan şirket fuar katılımı ile bu işin altından kalkamayacaktır. İhracat günümüzde bir sanata dönüşmektedir ve işin ehli olmadan sürdürülebilir karlılık yaratması mümkün olmaz.
21. yüzyıl stratejileri analiz becerisine sahip elemanlar – özel kuvvetler ile BIG DATA - BÜYÜK VERİ veri üzerine inşaa edilmektedir.
Veri (Data) bağlantısız bilgi parçası iken, Bilgi (Information) verilerle yapılan modelleme, İstihbarat (Intelligence) operasyonel amaçlı süzülmüş bilgi diye tanımlanıp iş yapma bilgisi ile birlikte kulanılırlarsa başarı yaratılacaktır.
İhracatta kullanılan Stratejik İstihbarat, büyük veriden basit strateji üretebilme becerisidir. Birden fazla veri arasında değerleri istatistik ile ilişkilendirerek (korelasyon) değerlerin biri değiştiğinde diğerlerinin de etkilenerek değişeceğini tahmin etmek önem kazanmaktadır.
Nedensellik anlayışından uzaklaşarak korelasyonları doğru tespit edip genel bir yön duygusu ile doğru sonuca ulaşmak günümüzde yükselen yöntem olmuştur. Matematik basittir: Bir ülkenin bir üründeki ihracatı büyüyorsa o ülkeden bir çok yeni ihracatçı doğar.
Tek bir gerçeğin değişmesi başka gerçeklikler doğurmaktadır ve bu durumu çalıştıran mantık Büyük Veri inceleme ve analiz mantığında yer alır. Verinin konuşmasına müsaade edecek uzmanlar önem kazanmaktadır.
Ticari Bilgiye ulaşım kolaylığı ihracatın başarısını etkilerken, ticari bilgi kaynaklarına, olası müşteri bilgilerine, internetin tek bir üzün bazında dahi olsa indeksleriyle istatistiki güncel verilere ulaşımı kolaylaştırması, bazı ülkelerin gümrük kayıtlarının şeffaf olması ve nitelikli sektörel Pazar analizlerine erişimin yükselmesi bu araçların doğru kullanılması neticesinde karlılığı garantileyecektir.
Türk KOBİ’sinin tüm bu gerçeklerin farkında olarak hedef pazarların tespiti, analizi, hedef müşterilerin ve rakiplerin tespiti, iletişim ve doğru operasyon planı ile ticarete kol sıvaması gereklidir. Yeni bir macera ya da risk almak değil, işi bir bilene sorarak riski yönetmek elzemdir.
Sezer Koyun
Piyasa koşullarının olumsuzluğu ülke içinde satışları azalttığından son zamanlarda ihracata yönelmek bir tercih değil zorunluluk haline gelmiştir.
Şirketler ürünleri ile en kısa sürede, en kolay şekilde ve sürdürülebilir karlılığı sağlayabileceklerinden emin olduğu pazarlara girmeye yönelmek durumundalar.
Halihazırda ihracat yapanlar ise var oldukları pazarlarda Pazar payını korumak ve büyütmenin yanında karlılığı da artırmaya yönelik faaliyetlere mecburlar.
Şirketlerin ihracatta takıldıkları noktalar esasen çok net. Ortalama bir Türk Şirketi Yönetimi Kurumsal Strateji ve Planlamaları olmaksızın adım atmaya alışmış durumda.
Sadece belki devlet desteği belki de kendi imkanları ile fuarlara katılarak ihracat müşterisi bulabilecekleri kanısındalar. Hatta daha da kolaya kaçarak Türk rakip şirketlerinin ihracat yaptığı ülkeler ve müşterilere yönelmek genelde en kolay becerdikleri şey.
Dikkat etmeleri gereken noktalar ise bunların ötesinde. En başta Türk şirketi kendisini ve rakiplerini tanımıyor. “Bir ürün üretiyorum haydi ihracat yapayım” yaklaşımı(!) ile kapasitesinden bihaber pek çok şirket var.
Hedef Pazar tespitini çalışmamak, rekabetçi istihbarata ulaşıp kullanmamak, finansal bilgide analiz yapamamak, iletişim araçları kullanmaya önem vermemek, yanlış B2B yaklaşımları ve ihracat pazarlaması bilgisine haiz eleman eksikliği ihracatın önüne geçen gerçekler.
Herşeyi devletten bekleyen özel girişimcinin tek haklı olacağı nokta, belki de sadece bir destek kılavuz olarak ulusal bir rekabet İstihbaratı stratejisinin olmayışı iken, bu noktada devlet destek ve hibelerinin yanında, Dış Ticaret Merkezlerinin de kurulması ile ortadan kalkmakta ki artık tüm dünya rekabet istihbarat sistemleri üzerinde çalışmakta.
İhracat meselesi artık askeri terminoloji ile gelişmekte. Anahtar kelimeler Strateji-taktik, İstihbarat, Planlama, Hedef tespiti olmazsa olmazı bu işin. Bu kelimelere ek olarak “Özel kuvvetleri” kullanmak gerek ve şart halde.
Rekabet istihbaratcısı, information Brokerlar, Dış ticaret İstihbarat elemanı, Uluslararası Pazarlama elemanı ve dış ticaret operasyon elemanı olmayan şirket fuar katılımı ile bu işin altından kalkamayacaktır. İhracat günümüzde bir sanata dönüşmektedir ve işin ehli olmadan sürdürülebilir karlılık yaratması mümkün olmaz.
21. yüzyıl stratejileri analiz becerisine sahip elemanlar – özel kuvvetler ile BIG DATA - BÜYÜK VERİ veri üzerine inşaa edilmektedir.
Veri (Data) bağlantısız bilgi parçası iken, Bilgi (Information) verilerle yapılan modelleme, İstihbarat (Intelligence) operasyonel amaçlı süzülmüş bilgi diye tanımlanıp iş yapma bilgisi ile birlikte kulanılırlarsa başarı yaratılacaktır.
İhracatta kullanılan Stratejik İstihbarat, büyük veriden basit strateji üretebilme becerisidir. Birden fazla veri arasında değerleri istatistik ile ilişkilendirerek (korelasyon) değerlerin biri değiştiğinde diğerlerinin de etkilenerek değişeceğini tahmin etmek önem kazanmaktadır.
Nedensellik anlayışından uzaklaşarak korelasyonları doğru tespit edip genel bir yön duygusu ile doğru sonuca ulaşmak günümüzde yükselen yöntem olmuştur. Matematik basittir: Bir ülkenin bir üründeki ihracatı büyüyorsa o ülkeden bir çok yeni ihracatçı doğar.
Tek bir gerçeğin değişmesi başka gerçeklikler doğurmaktadır ve bu durumu çalıştıran mantık Büyük Veri inceleme ve analiz mantığında yer alır. Verinin konuşmasına müsaade edecek uzmanlar önem kazanmaktadır.
Ticari Bilgiye ulaşım kolaylığı ihracatın başarısını etkilerken, ticari bilgi kaynaklarına, olası müşteri bilgilerine, internetin tek bir üzün bazında dahi olsa indeksleriyle istatistiki güncel verilere ulaşımı kolaylaştırması, bazı ülkelerin gümrük kayıtlarının şeffaf olması ve nitelikli sektörel Pazar analizlerine erişimin yükselmesi bu araçların doğru kullanılması neticesinde karlılığı garantileyecektir.
Türk KOBİ’sinin tüm bu gerçeklerin farkında olarak hedef pazarların tespiti, analizi, hedef müşterilerin ve rakiplerin tespiti, iletişim ve doğru operasyon planı ile ticarete kol sıvaması gereklidir. Yeni bir macera ya da risk almak değil, işi bir bilene sorarak riski yönetmek elzemdir.
Sezer Koyun