Gelişmekte olan ülkelere sermaye girişi baskı altında kalmaya devam edecek
Fitch Ratings gelişmekte olan ülkelere dair raporunda, önümüzdeki bir kaç yılda net sermaye girişlerinin özellikle Fed'in adımlarına bağlı olarak baskı altında kalmaya devam edeceğini belirtti
Fitch Ratings yayınladığı araştırma raporunda, gelişmekte olan ekonomilere (GOP) sermaye girişinin bu yıl 2008-2009 al krizinden bu yana en düşük seviyeye gerilediği bildirildi. Ve önümüzdeki bir kaç yılda da baskı altında kalmaya devam edeceğine dair tahminlerini paylaştı.
Brezilya, Çin, Endonezya, Hindistan, Güney Afrika, Güney Kore, Meksika, Polonya, Rusya ve Türkiye’yi kapsayan raporda, söz konusu ülkelere yönelik sermaye girişlerindeki baskının kaynağı olarak; Amerika’da ve global olarak parasal koşulların sürekli olarak sıkılaşması ve global finansal piyasalardaki volatiliteyi gösterdi.
GOP için sermaye akışlarını yönlendiren ana faktörlerin Fed’in faiz oranları, global risk iştahı, Dolar’ın hareketleri ve gelişmekte olan ve gelişmiş piyasalar arasındaki ekonomik büyüme farkı olduğunun altı çizildi.
Fed ve Avrupa Merkez Bankası ile yerel faiz oranları arasındaki farklılıklar özellikle Polonya, Meksika ve Güney Afrika’ya yönelik net sermaye akışları için önem taşıyor.
Meksika ve Türkiye’ye yönelik sermaye girişleri ise gelişmekte olan piyasa ekonomileri ile gelişmiş ekonomiler arasındaki büyüme oranlarındaki farklılıklardan en çok etkileniyor.
Fitch’in Yardımcı Direktörü Maxime Darmet, araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde, güçlenen ABD dolarının yükselen piyasa ekonomilerinin bilançolarına ve varlık fiyatları üzerindeki baskıyı artırdığına işaret ederken, “Analizlerimize göre, dolarda yaşanan yüzde 10’luk değerlenme, büyük gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde net sermaye akışlarını gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1’i kadar düşüyor” ifadelerini kullandı.
Araştırma yer verilen başka bir analiz ise bu hafta sıkça konuştuğumuz Fed faiz oranlarında nasıl bir yol izleyecek sorusunun neden özellikle gelişmekte olan ülkeler için önemli olduğunu işaret ediyor.
Analize göre, gelişmekte olan ülkelerdeki gösterge faiz oranı ile Fed’in politika faizi arasındaki farkta her 100 baz puanlık daralma büyük gelişmekte olan ekonomilere net sermaye girişlerini GSYH’nın %0.3’ü kadar etkiliyor.
2020 yılından itibaren gelişmekte olan ve gelişmiş ekonomiler arasındaki büyüme farklarında iyileşme görülmesi beklense de, bu iyileşmenin Fed’in sıkılaştırması ve kademeli olarak global piyasalarda artan dalgalanmaların gölgesinde kalabileceği belirtiliyor.
Fitch Ratings yayınladığı araştırma raporunda, gelişmekte olan ekonomilere (GOP) sermaye girişinin bu yıl 2008-2009 al krizinden bu yana en düşük seviyeye gerilediği bildirildi. Ve önümüzdeki bir kaç yılda da baskı altında kalmaya devam edeceğine dair tahminlerini paylaştı.
Brezilya, Çin, Endonezya, Hindistan, Güney Afrika, Güney Kore, Meksika, Polonya, Rusya ve Türkiye’yi kapsayan raporda, söz konusu ülkelere yönelik sermaye girişlerindeki baskının kaynağı olarak; Amerika’da ve global olarak parasal koşulların sürekli olarak sıkılaşması ve global finansal piyasalardaki volatiliteyi gösterdi.
GOP için sermaye akışlarını yönlendiren ana faktörlerin Fed’in faiz oranları, global risk iştahı, Dolar’ın hareketleri ve gelişmekte olan ve gelişmiş piyasalar arasındaki ekonomik büyüme farkı olduğunun altı çizildi.
Fed ve Avrupa Merkez Bankası ile yerel faiz oranları arasındaki farklılıklar özellikle Polonya, Meksika ve Güney Afrika’ya yönelik net sermaye akışları için önem taşıyor.
Meksika ve Türkiye’ye yönelik sermaye girişleri ise gelişmekte olan piyasa ekonomileri ile gelişmiş ekonomiler arasındaki büyüme oranlarındaki farklılıklardan en çok etkileniyor.
Fitch’in Yardımcı Direktörü Maxime Darmet, araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde, güçlenen ABD dolarının yükselen piyasa ekonomilerinin bilançolarına ve varlık fiyatları üzerindeki baskıyı artırdığına işaret ederken, “Analizlerimize göre, dolarda yaşanan yüzde 10’luk değerlenme, büyük gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde net sermaye akışlarını gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1’i kadar düşüyor” ifadelerini kullandı.
Araştırma yer verilen başka bir analiz ise bu hafta sıkça konuştuğumuz Fed faiz oranlarında nasıl bir yol izleyecek sorusunun neden özellikle gelişmekte olan ülkeler için önemli olduğunu işaret ediyor.
Analize göre, gelişmekte olan ülkelerdeki gösterge faiz oranı ile Fed’in politika faizi arasındaki farkta her 100 baz puanlık daralma büyük gelişmekte olan ekonomilere net sermaye girişlerini GSYH’nın %0.3’ü kadar etkiliyor.
2020 yılından itibaren gelişmekte olan ve gelişmiş ekonomiler arasındaki büyüme farklarında iyileşme görülmesi beklense de, bu iyileşmenin Fed’in sıkılaştırması ve kademeli olarak global piyasalarda artan dalgalanmaların gölgesinde kalabileceği belirtiliyor.