Fed hakkında herkesin sorduğu soru
Fed’in geçtiğimiz yıldan bu yana değişen giderek güvercinleşen tavrı ve Kongre ile Beyaz Saray’ın açıkladığı veriler arasındaki farklılıklar Amerikan ekonomisine…
Fed’in geçtiğimiz yıldan bu yana değişen giderek güvercinleşen tavrı ve Kongre ile Beyaz Saray’ın açıkladığı veriler arasındaki farklılıklar Amerikan ekonomisine dair düşündürüyor.Son açıklanan verilerden ziyade özellikle getiri eğrisinin tersine dönmüş olmasını bir resesyon sinyali olarak gören uzmanlar endişelerini sıkça dile getiriyorlar.Amerikan ekonomisinin içinde bulunduğu durum ve bu verilerle ilgili olarak Multivariate Yatırım şirketinin kurucu ortaklarından Max Wolff Voice of America’dan Aslı Pelit’in sorularını yanıtladı.
Kongre Bütçe Ofisi ile Beyaz Saray’in verileri arasındaki fark
Kongre’nin açıkladığı ekonomik veriler ile Beyaz Saray’ın açıkladığı veriler arasındaki dikkat çeken farka dair görüşü sorulan Wolff “Genellikle bu veriler birbirlerinden bu kadar farklı olmazlar. Bu bir ilk, ama maalesef kutlanması gereken bir ilk değil. Kongre Bütçe Ofisi en güvenilir kaynaklardan biridir. Hemen hemen bütün ekonomistler bu ofisten gelen bilgilere güvenir. Bu ofisten gelen Amerikan ekonomisinin büyüme oranı, kısaca CBO olarak bilinir ve akademisyenler tarafından gerçeğe en yakın tahmin sayılır. CBO bu sene ortalama %2 büyüme olacağını bildirdi. Evet belki mükemmel değil ama ekonomimizin olduğu yeri gösteriyor demek yanlış olmaz.Beyaz Saray ise sürpriz bir açıklama yaptı. Her ne kadar Beyaz Saray’dan gelen açıklamalar kimse için sürpriz olmasa da, öyle diyelim, Beyaz Saray’dan Kevin Hassett büyüme oranın ortalama %3 olacağını açıkladı. Bence bu çok saldırgan bir tahmin ve bundan böyle her yıl her şeyin tamamen planlara göre ve sonsuza kadar böyle gideceğini düşünerek yapılmış. İyimser olmak güzel ama ekonomik tahmin yapmak için ideal bir yaklaşım değil. Kısaca Trump yönetimi Amerikalılar’a ‘ilk yılda yaptığımız vergi kesintileri ve Donald Trump sayesinde ekonomideki tüm sorunları sonsuza kadar çözdük’ demeye getiriyor. Ekonomi her yıl beklentilerin üzerinde büyüyecek diyorlar, eğer öyleyse rekor bir üretim hacmine girmiş oluyoruz ki buna kimse inanmıyor veya daha büyük enflasyon baskısı hissedeceğiz ki bu da çok ciddi bir sorun çünkü Merkez Bankası FED enflasyon riskinin çok daha düşük olduğunu açıkladı, ama Beyaz Saray bunun daha yüksek olduğunu iddia ediyor.” şeklinde yorumda bulundu.Son 40 yılda ilk kez Fed’in bağımsızlığı sorgulanmaya başlandı
Wolff ayrıca sene başından beri tavrında değişiklik görülen Fed’in önümüzdeki dönemdeki tavrına ilişkin beklentilerini açıkladı.“Amerika Merkez Bankası’nın ikili görevi var, bu iki görevden biri, Amerikan yönetimi ve küresel anlamda da geçerli olan enflasyonu sabitlemek ve istihdamı arttırmak. Ancak Beyaz Saray’dan gelen anormal ve büyük baskı sonucu daha önce söz verdikleri uzun vadeli planlarını değiştirdiler. Bu planlardan biri, faiz oranını aşamalı olarak yükseltmek, diğeri de bilançoyu dengelemek. Faiz oranını yükseltme planlarından vazgeçmiş görünüyorlar ki bu da hisse piyasasına yükseliş olarak yansıdı, ama Amerikan bonoları henüz bu politikadan etkilenmiş görünmüyor, tam olarak inanmış değiller çünkü bu yeni düzenleme.Ama garip bir yerdeyiz, dünya son 40 yılda ilk kez Amerikan Merkez Bankası’nın bağımsızlığını sorgulamaya başladı. Daha önce de Amerikan tarihinde benzeri dönemler yasanmış olsa da bu, uzun zamandır görülmeyen bir durum ve uzun vadede Amerikan ekonomisine ciddi riskler olarak yansıyabilir. Simdi dikkat etmemiz gereken konu FED uzun vadede nasıl yönetilecek, aynı zamanda kısa vadede nasıl kararlar verecek? Kısa dönemde herkesin tahmini faiz oranlarının yükseltilmemesi olacaktı ve bu da oldu. 2019’da iki faiz artışı bekleniyordu, ama görünen o ki bu artışlar muhtemelen gerçekleşmeyecek. Heyecanla beklenen diğer konu da Amerika’nın bütçesini dengeleyebilecekler mi? Kısa bir not düşmekte yarar var, Amerika’nın 2008’de içine düştüğü kriz öncesinde FED’in bilançosu 800-900 milyar dolar arasında değişiyordu. Ama bu rakam 5 trilyona ulaştı, yani yaklaşık 7 kat arttı. Simdiyse 4 trilyon, ama hala çok yüksek. Gelen açıklamalar bu rakamı düşüreceklerine dairdi ama galiba o konuda da yavaşlayacaklar. Herkesin sorduğu soru FED’in Beyaz Saray’dan gelen baskıyla gerçekçi bir ekonomik plan yapıp yapamayacağı, kısacası FED’in bağımsız davranıp davranmayacağı.”“Peki bu sorunun cevabı nedir sizce? FED Beyaz Saray’dan bağımsız olarak karar verecek durumda mı?” sorusuna ise Wolff “Bence FED bir süre bağımsızlığını ispat etmek için çalışacak. Her şey kaybedilmiş değil, yani bağımsızlığını kaybetmiş değil ama bağımsızlığı bazı soru işaretleri yaratacak durumda. Siz de biliyorsunuz ki kamuoyunun güvenini kaybetmek çok kolaydır, ama kazanmak için çok daha fazla çabalamak gerekir. Bence FED tekrar bağımsızlığını kazanacaktır ama benim gördüğüm o yönde ilerlemediği. O yüzden tekrar ediyorum birinin güvenini kaybetmek çok hızlı, kazanmaksa oldukça zor bir süreçtir.” şeklinde cevap verdi.