Fed Başkanları Arası Faiz Düellosu Sürüyor
Amerika Merkez Bankası Federal Reserve 12 ayrı merkez bankasından oluşuyor. Tıpkı ABD devletinin kendisi gibi federal bir yapıya sahip.
Bu bölgesel Fed’lerin her birinin başkanları politika belirlemede çok önemli; ama bazıları bazı zamanlarda biraz daha önemli. İşte Trump’un faiz indirimi için baskı yaptığı, piyasanın Temmuz ayında faiz indirimi beklediği Fed’de başkanlar arası faiz indirme tartışması hâttâ mücadelesi de artık sadece Fed Guvernörler Kurulu’nda değil kamuoyu önünde sürüyor. Elbette bu tartışma doların değerini de, dolaylı da olsa dolar/TL kurunu da etkiliyor.
ABD’de bölgesel Federal Reserve bankası başkanlarının faiz politikası tutumları ve ekonomik durum hakkındaki yorumlarını kamuoyu önünde açıklamaları alışılmış bir durum, farklı görüşlere sahip olmaları da… Fakat bir ABD başkanının Fed Başkanını görevden alma hakkında açık açık konuşması, Fed’in bağımsızlığının tartışma konusu olması alışıldık değil.
Öyle olunca Fed faiz indirme tartışmaları da alışıldık tartışmalardan farklı bir anlam taşıyor ve ekonomik politika konusunda tavır almaktan çok politik bir yan tutma haline gelebiliyor. New York Fed gibi bazı bölge merkez bankaları Federal Reserve sistemi içinde özellikle önemli. Dallas gibi “Güney’in başkenti” sayılabilecek bir Fed Başkanı’nın dedikleri de… Öte yandan faiz kraraını verecek FOMC’deki oy hakları da önemli.İşte son önemli demeçlerden bir daha dün geldi Trump’tan ve Trump Fed Başkanı Powell’ı görevden alma yetkisinin olduğunu ama bunu planlamadığını söyledi. Piyasa bunu “A, ne güzel, demek Powell’ın yeri sağlam” diye algılamadı. Tersine “Trump yetkim var diyor, ileride bunu kullanabilir demek ki” diye algıladı.Bu demecin hemen ardından Fed’in önemli bölge başkanlarından biri Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan konuştu ve Trump’ın ısrarla istediği ve piyasanın Temmuz’da neredeyse kesin gibi beklediği faiz indirine karşı olduğunu açıkladı.Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan, faizlerin değiştirilmesine ihtiyaç olup olmadığına karar vermek için biraz beklemenin akıllıca olacağını savundu.Faiz oranlarında bir değişikliğe gidilmeden önce sabırlı olunmaya devam edilmesi ve ekonomideki gelişmelerin izlenmesi gerektiğini savunan Kaplan, “Faizlerde bir indirim gerektiğine, global büyüme belirsizliklerinin ABD’nin ekonomik büyümesine zarar verip vermeyeceğine karar vermek için çok erken” ifadelerini kullandı.Faiz oranlarının ‘nötr’ seviyeye yakın olduğunu belirten Kaplan, kendisinin faizler konusunda bir karar vermeden önce birkaç hafta, ay ABD ekonomisi ve global ekonomiyi, finansal şartları takip edeceğini vurguladı.Kaplan’ın bu konuşmasından daha önce de yine bu ayın başında New York Fed Başkanı Williams piyasanın ekonomi hakkındaki kötümserliğinin farkında olduğunu, düşük enflasyon oranının da şimdi gerçekten ekonominin ciddi bir problemi olduğunu kabul etmiş ancak faiz indirilmesi yönündeki bir tezi desteklemediğini de belirtmekten geri durmamıştı.
Fed bölge merkez bankaları arasında en güçlü olanı New York Fed ve yakın zamana kadar Trump’ın tavrına uzak bir tutum sergiliyordu. Başkanlı, şimdi eskisine nazaran daha az konuşuyor doğrudan cephe almıyor ama geri adım atmış da görünmüyor.Kaplan’ın konuşmasından birkaç gün önce, geçtiğimiz hafta sonu Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari devreye girdi.Evvelki Çarşamba günü yapılmış olan Haziran ayı Fed toplantısında 50 baz puan faiz indirimini savunduğunu söyledi.Kashkari % 2’lik çekirdek enflasyon hedefine ulaşmak için bu tür bir agresif politikaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Fakat Kashkari’nin faiz kararını verecek olan Açık Piyasa İşlemleri Komitesi’nde (FOMC) bu sene oy hakkı bulunmuyor.Daha önce St. Louis Fed Başkanı James Bullard da enflasyonu gerekçe göstererek faiz indirimini savunduğunu açıklamıştı.Özetle Fed Başkanlarının her bir demeci şu sıralarda eskisinden çok farklı beklentileri ateşliyor. Trump yanlısı veya muhalifi bir tartışma olarak algılanıyor.
Öte yandan Temmuz ayında bir faiz indirimini satın almakta olan ve doların değerinin düşmesine neden olan küresel piyasaların pozisyonlarını da etkiliyor. Bu tartışmaların dolar/TL kurunu da etkilediğini söylemeye bile gerek yok. Şeker Bayramı ve sonrasındaki dolar düşüşünün önemli sebeplerinden biri Fed’in Temmuz ayında faiz indireceğinin beklenmesi.
Bu bölgesel Fed’lerin her birinin başkanları politika belirlemede çok önemli; ama bazıları bazı zamanlarda biraz daha önemli. İşte Trump’un faiz indirimi için baskı yaptığı, piyasanın Temmuz ayında faiz indirimi beklediği Fed’de başkanlar arası faiz indirme tartışması hâttâ mücadelesi de artık sadece Fed Guvernörler Kurulu’nda değil kamuoyu önünde sürüyor. Elbette bu tartışma doların değerini de, dolaylı da olsa dolar/TL kurunu da etkiliyor.
ABD’de bölgesel Federal Reserve bankası başkanlarının faiz politikası tutumları ve ekonomik durum hakkındaki yorumlarını kamuoyu önünde açıklamaları alışılmış bir durum, farklı görüşlere sahip olmaları da… Fakat bir ABD başkanının Fed Başkanını görevden alma hakkında açık açık konuşması, Fed’in bağımsızlığının tartışma konusu olması alışıldık değil.
Öyle olunca Fed faiz indirme tartışmaları da alışıldık tartışmalardan farklı bir anlam taşıyor ve ekonomik politika konusunda tavır almaktan çok politik bir yan tutma haline gelebiliyor. New York Fed gibi bazı bölge merkez bankaları Federal Reserve sistemi içinde özellikle önemli. Dallas gibi “Güney’in başkenti” sayılabilecek bir Fed Başkanı’nın dedikleri de… Öte yandan faiz kraraını verecek FOMC’deki oy hakları da önemli.İşte son önemli demeçlerden bir daha dün geldi Trump’tan ve Trump Fed Başkanı Powell’ı görevden alma yetkisinin olduğunu ama bunu planlamadığını söyledi. Piyasa bunu “A, ne güzel, demek Powell’ın yeri sağlam” diye algılamadı. Tersine “Trump yetkim var diyor, ileride bunu kullanabilir demek ki” diye algıladı.Bu demecin hemen ardından Fed’in önemli bölge başkanlarından biri Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan konuştu ve Trump’ın ısrarla istediği ve piyasanın Temmuz’da neredeyse kesin gibi beklediği faiz indirine karşı olduğunu açıkladı.Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan, faizlerin değiştirilmesine ihtiyaç olup olmadığına karar vermek için biraz beklemenin akıllıca olacağını savundu.Faiz oranlarında bir değişikliğe gidilmeden önce sabırlı olunmaya devam edilmesi ve ekonomideki gelişmelerin izlenmesi gerektiğini savunan Kaplan, “Faizlerde bir indirim gerektiğine, global büyüme belirsizliklerinin ABD’nin ekonomik büyümesine zarar verip vermeyeceğine karar vermek için çok erken” ifadelerini kullandı.Faiz oranlarının ‘nötr’ seviyeye yakın olduğunu belirten Kaplan, kendisinin faizler konusunda bir karar vermeden önce birkaç hafta, ay ABD ekonomisi ve global ekonomiyi, finansal şartları takip edeceğini vurguladı.Kaplan’ın bu konuşmasından daha önce de yine bu ayın başında New York Fed Başkanı Williams piyasanın ekonomi hakkındaki kötümserliğinin farkında olduğunu, düşük enflasyon oranının da şimdi gerçekten ekonominin ciddi bir problemi olduğunu kabul etmiş ancak faiz indirilmesi yönündeki bir tezi desteklemediğini de belirtmekten geri durmamıştı.
Fed bölge merkez bankaları arasında en güçlü olanı New York Fed ve yakın zamana kadar Trump’ın tavrına uzak bir tutum sergiliyordu. Başkanlı, şimdi eskisine nazaran daha az konuşuyor doğrudan cephe almıyor ama geri adım atmış da görünmüyor.Kaplan’ın konuşmasından birkaç gün önce, geçtiğimiz hafta sonu Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari devreye girdi.Evvelki Çarşamba günü yapılmış olan Haziran ayı Fed toplantısında 50 baz puan faiz indirimini savunduğunu söyledi.Kashkari % 2’lik çekirdek enflasyon hedefine ulaşmak için bu tür bir agresif politikaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Fakat Kashkari’nin faiz kararını verecek olan Açık Piyasa İşlemleri Komitesi’nde (FOMC) bu sene oy hakkı bulunmuyor.Daha önce St. Louis Fed Başkanı James Bullard da enflasyonu gerekçe göstererek faiz indirimini savunduğunu açıklamıştı.Özetle Fed Başkanlarının her bir demeci şu sıralarda eskisinden çok farklı beklentileri ateşliyor. Trump yanlısı veya muhalifi bir tartışma olarak algılanıyor.
Öte yandan Temmuz ayında bir faiz indirimini satın almakta olan ve doların değerinin düşmesine neden olan küresel piyasaların pozisyonlarını da etkiliyor. Bu tartışmaların dolar/TL kurunu da etkilediğini söylemeye bile gerek yok. Şeker Bayramı ve sonrasındaki dolar düşüşünün önemli sebeplerinden biri Fed’in Temmuz ayında faiz indireceğinin beklenmesi.