Aktör Ağlıyor.
Bir aktör ağlıyor. Sebepsizce onca maskenin arasında kendini kaybetmişcesine. Yeni yeni kimlikler. Sahte gözyaşları ve akan makyaj. Belkide birer birer satırlara bulaşmış.
Herşey anlamsız. Spotlar gözlerini ağrıtmakta. Seni izleyen onlarca binlerce insan. Belki de bir hatanı bekliyor.
Oysa hatasız ne olabilir ki. Işin özü kendin olabilmek değil mi ? Öyleyse hatadan niye korkuyorsunki.
Peki ya gerçek hayat bunun neresinde ?
Tam da yerinde değil mi ? Bak seyirciler seni izliyor. Öyleyse durma devam et.
Tıpkı bir ressam gibi içinden geleni duygularınla birleştir. Çizgiler anlamsız gelecek belkide. O zaman fırçaya bütün nefretinle vur. Boyanın ahengi kağıtta kalsın. Çıkar içindeki bekleyen seni. Sen olmaktan korkma. Bulursun tekrar neşeni. Hüzünlenirsin. Bir dem gibi. Koyulaştıkça açılır teni. Oysa ne renk belirler bu seni ne de görmek istediğin olmayan seni.
Sahnedesin hala kaybetme seni. İki söz ve bir cümle değiştirebilir mi gerçekte olan beni. Yoksa sen misin cümledeki ben olan yerin. Hadi bu allı pullu sözler ne diyebilir ki ? demesini istediğin şeyi mi, yoksa olması gerekeni mi ?
Nasıl anlayacağız bu karışık bilinmeyen tesiri. Bir büyü gibi adeta değil mi ? İçine işliyor sen olmayan seni. Bir iki kostüm ve üzerlerinde unutulmuş ruhlar. Pervazın orada görüyor seni. Hadi giy kostümü ve ara ceplerinde bul üzerinde kalmış ruhu.
Aynaya geç ve başla makyaja. Kendini unuturmuşcasına boya yüzünü. Boya, ört kendini dikkat et aman görünmesin gerçeği olan kimliğin. Bekle. Bak duyuyor musun seyircileri, alkış seslerini. Peki ya az önce zaten sahnede değil miydin ? Nasıl oldu da tekrardan başladın hazırlıklara. Makyaja boyaya. Belkide dünden kalmışcasına.
Bugün yokmuş yarınlar umutsada. İlerisi hayal ile arasında. Ben ise sadece satırlar içinde gölge misali okuyanlar arada bulursa. Ancak o zaman anlaşılır. Kelimelerdeki gözyaşlarımın sesi. Bir ses ve seda terkediyorum satırları gözyaşlarım kalsada. Hadi elveda. Yeni bir kimlik buluncaya kadar. Elveda unuttuğum ruhlara.
Elveda içimdeki sesi duyanlara. Hadi elveda ışıklara. Sinerjilerim seyircilerin koltuklarında kahkahalar koridorlarda yankılanmakta. Perde kapandı kostümler kuliste kaldı. Tiyatronun kapısı şimdi kapandı. İşte gerçek elveda... kulakların yankılandıysa. Bir piyano konçerto gibi ahenk uyandıysa ruhuna hadi elveda. Elveda. Elveda...
Deniz KÖNÜLŞÖK
Bir aktör ağlıyor. Sebepsizce onca maskenin arasında kendini kaybetmişcesine. Yeni yeni kimlikler. Sahte gözyaşları ve akan makyaj. Belkide birer birer satırlara bulaşmış.
Herşey anlamsız. Spotlar gözlerini ağrıtmakta. Seni izleyen onlarca binlerce insan. Belki de bir hatanı bekliyor.
Oysa hatasız ne olabilir ki. Işin özü kendin olabilmek değil mi ? Öyleyse hatadan niye korkuyorsunki.
Peki ya gerçek hayat bunun neresinde ?
Tam da yerinde değil mi ? Bak seyirciler seni izliyor. Öyleyse durma devam et.
Tıpkı bir ressam gibi içinden geleni duygularınla birleştir. Çizgiler anlamsız gelecek belkide. O zaman fırçaya bütün nefretinle vur. Boyanın ahengi kağıtta kalsın. Çıkar içindeki bekleyen seni. Sen olmaktan korkma. Bulursun tekrar neşeni. Hüzünlenirsin. Bir dem gibi. Koyulaştıkça açılır teni. Oysa ne renk belirler bu seni ne de görmek istediğin olmayan seni.
Sahnedesin hala kaybetme seni. İki söz ve bir cümle değiştirebilir mi gerçekte olan beni. Yoksa sen misin cümledeki ben olan yerin. Hadi bu allı pullu sözler ne diyebilir ki ? demesini istediğin şeyi mi, yoksa olması gerekeni mi ?
Nasıl anlayacağız bu karışık bilinmeyen tesiri. Bir büyü gibi adeta değil mi ? İçine işliyor sen olmayan seni. Bir iki kostüm ve üzerlerinde unutulmuş ruhlar. Pervazın orada görüyor seni. Hadi giy kostümü ve ara ceplerinde bul üzerinde kalmış ruhu.
Aynaya geç ve başla makyaja. Kendini unuturmuşcasına boya yüzünü. Boya, ört kendini dikkat et aman görünmesin gerçeği olan kimliğin. Bekle. Bak duyuyor musun seyircileri, alkış seslerini. Peki ya az önce zaten sahnede değil miydin ? Nasıl oldu da tekrardan başladın hazırlıklara. Makyaja boyaya. Belkide dünden kalmışcasına.
Bugün yokmuş yarınlar umutsada. İlerisi hayal ile arasında. Ben ise sadece satırlar içinde gölge misali okuyanlar arada bulursa. Ancak o zaman anlaşılır. Kelimelerdeki gözyaşlarımın sesi. Bir ses ve seda terkediyorum satırları gözyaşlarım kalsada. Hadi elveda. Yeni bir kimlik buluncaya kadar. Elveda unuttuğum ruhlara.
Elveda içimdeki sesi duyanlara. Hadi elveda ışıklara. Sinerjilerim seyircilerin koltuklarında kahkahalar koridorlarda yankılanmakta. Perde kapandı kostümler kuliste kaldı. Tiyatronun kapısı şimdi kapandı. İşte gerçek elveda... kulakların yankılandıysa. Bir piyano konçerto gibi ahenk uyandıysa ruhuna hadi elveda. Elveda. Elveda...
Deniz KÖNÜLŞÖK